Bir yıldır yaşamımız altüst. Hemen hiçbir şeyden keyif alamıyoruz. Ne yapsak, ne üretsek -ki o olanağı bulamayıp üretemeyenler de var- aklımızın bir köşesi koronavirüs ile dolu. Hemen hiçbirimizin bilmediği bir şey bu salgın… Yüz yıl önce bir salgından söz edilse de bu çok daha sorunlu. Sars, mers gibi benzer virüsler covid kadar yayılmadan önü kesildi. Daha önce rastlanmadığı için önlemi de yok ve aşı üretimi için canla başla çalışan bilim insanları kuralları da yıkarak çok kısa sürede birkaç aşı birden üretti. Muhakkak ki geliştirilmesi, denenmesi ve en ücra köylere kadar yollanabilmesi büyük sorun.
Buraya değin yazdıklarımı sizler de biliyorsunuz, yaşıyorsunuz. Peki, nasıl aşacağız bu sıkıntılı süreci? Maske, mesafe ve çeşme ile aşmak mümkün ama yeterli değil. İlgililer “tam kapanma” istiyordu. O, zaten krizde olan ekonominin iyiden iyiye dibe vurması demekti. Siyasal iktidar ekonomiyi dibe vurdurmaktansa insanların ölmesine yol açacak bir yolu tercih etti. Tabii, Sağlık Bakanlığının her gün açıkladığı rakamların da eksik olması hepsinin üstüne tuz biber ekti.
Bilinçlenmek gerek…
Nâzım Hikmet, benim en sevdiğim şiirinde, “okumak gerek” diyor, “falanı filanı bırakıp okumak gerek” diye de vurguluyor. Okudukça bilinçlenecek, bilinçlendikçe dünyaya daha akılcı bakacak, sorunların çözümünde adil ve demokrat olunacak. Bunların hepsi birbirine bağlı.
Peki. Bu bilinçlenmeyi nasıl sağlayacağız? Okul, bana göre, öğretim kurumu daha çok. Eğitim ise yaşamın içinden süzülendir. Buna da bağlı olarak sanat bu bilinçlenmeyi sağlayacak en güçlü, en etkin, en başarılı yoldur.
Çevre ile bağlantılı…
Reha Yalnızcık, airbrush ile yaptığı doğa resimleriyle çevreci bir ressam. İnce eleyip sık dokuyan, titiz ve mesajına özen gösteren biri. İlk bakışta fotoğraf mı acaba dedirten, ama en ince ayrıntısına değin dikkatle üretilmiş resimler yapan Reha Yalnızcık, bu kez sizi içine çeken, pandemiyi unutturmak değil ama çözümünü düşündürten çalışmalarıyla karşımızda.
Reha Yalnızcık, doğayı hem yalın hem dingin, hem de temiz betimleyen ressamlarımızdan… Takip ederseniz, yaşam alanımız olan adına doğa dediğimiz o alan yok olursa insanlık da yok olur. İşte, tam da bu nedenle Reha Yalnızcık doğayı resmediyor. Tabii, barışı da unutmadan. Buradaki barış sadece insan doğa arasındaki değil, insanlar, yapılar, kültürler, ülkeler, inanışlar arasındaki barış.
Baba kız arasında…
Reha Yalnızcık’ın başarılı kızı Perincan ile arasında büyük, çok büyük fark var. Baba Yalnızcık doğayı ve doğa ile iç içeliği anlatırken, kızı Yalnızcık geçmişten gelen tarihi dokuların tıpkı yaşamımız gibi bozulmasını; buna da bağlı olarak kültürsüzleşmeyi anlatıyor. Tamam, Perincan Yalnızcık da renkçi bir ressam; tamam, onun resmiyle de yepyeni ve geniş hülyalara dalıyorsunuz… Ancak tarihin derinliklerinden günümüze ayakta kalmış yapıtların o estetik güzelliğini yok ettiğimizi de görüyorsunuz. Perincan Yalnızcık’ın mesajı da orada saklı: Kültürümüze kıymayın!
Sanat ile pandemi…
Baştan söyledik son sözümüzü: Sanat pandemiyi de yener!
Maske, mesafe ve muslukla kendinizi koruyun, ama sanatsız kalırsanız o da yetmez. Hayatın neler getirdiğini, pandeminin nelere yol açtığını, gelecek güzel günlerin nasıl olacağını en kolay ge en doğru sanatla bilebilirsiniz.
Onun için, Fular’t Sanat Evi’nde 7 Ocak’a kadar açık olacak Reha-Perincan Yalnızcık sergisini muhakkak gezin.
Şu zorlu günlerde güzel şeyler de varmış deyip geleceğe umutla bakarken “bi git 2020, yeterince ıstırap çektirdin” deyip 2021’i çağırın.
Varoluşa Saygı
Reha Yalnızcık, Perincan Yalnızcık
Sergi
24 Aralık 2020 – 7 Ocak 2021
Fular’t Sanat Evi, Rüştiye Sokak No. 30 Kızıltoprak/Kadıköy
Comments