Bir asra yakın yaşanmışlığımın rahatlığıyla, çocuklar diye başladım. Umudumu yitirmedim ama sanki karamsar gibiyim, ne olur hoşgörün.
Ben, bu günlük, hatta bir günden daha çabuk zaman içinde değişebilen yaşadığımız olayları, yapılanları, yapılması mümkünken yapılamayanları… düşündükçe içinde hep kendimi… geçmişime bakarak da suç payım var mı diye ahlanarak hep ama hep kendimi görüyorum… Yaşadıklarımıza anlam veremiyorum. Böyle durumlara insanlar kendilerini katarlar mı? İnanın bana üzüntüm katmerleniyor.
Aklım yetiyor, gücüm yetmiyor. Niye neden sorularıyla beynim karıncalanıyor.
Kedi yetişemediği ciğere mundar der ya… ama ben yetişemediğim yerde ışık görüyorum. O ışığı eminim, sizlerde görüyorsunuz. İşte, toplanıp o ışığa doğru koşalım, aklımızı, gücümüzü birleştirelim.
YAZDIKÇA CANLANDIM MI NE!
Biliyoruz ki korku duvarlarını olaylardan aldığımız dersler ışığında dayanışma ve birbirimize karşı güvenimizle, hem de özgüvenimizle yıkabiliriz. Tribünlerden “hükümet istifa” sesleri yükseldi.
Devletin imar aflarıyla affettiği denetimsiz yapılar, depremle gözler önünde yere serildi. Devletin yurttaşları gözetmediği apaçık ortada.
Yokluk yoksulluk içinde bırakılmış halkın, perişan, naçar çaresizliği… yıkılan evlerin molozları arasından duyulan çığlıklara dayanamayan yürekler… gözleri yaşla dolu, yürekleri yanarak, toprağı elleriyle kazımaları, çaresiz bakışlar… dayanılır gibi değil, içler acısı… ve bu çaresizliğin vergimizi verdiğimiz, bize sahip olması gereken “devlet nerede” bağırışları arasında yutkunmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden.
Devletin, “söylediklerinizi not alıyoruz” diyerek yakışıksız küfürler sıralıyor arka arkaya… olacak gibi değil. Üstüne üstlük, helallik dileyip sadaka gibi halkı aşağılayarak para dağıtması asla kabul edilemez. İstifa denilen onurlu davranışı kendilerine yakıştıramayanlardan ne beklenir ki!
Korku duvarları yıkıldı. Devlet erkanı beyler haberiniz yok mu???
Neboş90 3- 03- 2023
Comentários