top of page
Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

Mehmet Kuvvet'in yazısı: Trabzon'dan Öyküsel Portreler; ALÂETTİN BAHÇEKAPILI


Trabzon'da Selçuk Hamzaçebi'nin imtiyaz sahibi olduğu Kuzey Ekspres gazetesi 17 yıldan beri yayımlanmakta. Bu gazetede 16 yıldır Şiir Ekspresi adı altında bir sanat köşesi yayımlanır. Hazırlayanı Trabzon'un sanat ve kültür insanlarından Mehmet Kuvvet. Kuvvet bu sanat sayfasında "Öyküsel Portreler"e de yer verir. 11 Aralık 2021 tarihinde, özgün değerlendirmelerin bulunduğu "Şiir Ekspresi" sayfasında Korkut Akın'ın nehir söyleşisinin ürünü olan YİTİK UMUTLARIN GECE BEKÇİSİ ALÂETTİN BAHÇEKAPILI kitabından yola çıkarak TRT Şef Prodüktörlüğünden emekli, gazeteci, yazar Alâettin Bahçekapılı'nın portresini sözcüklerle çizdi. Kuvvet daha sonra bu yazısını da içeren yazarlar-sanatçılar hakkında yazdıklarını Trabzon'dan Öyküsel Portreler adıyla kitaplaştırdı. İşte o yazı...



TRABZON’DAN ÖYKÜSEL PORTRELER – 50 ALÂETTİN BAHÇEKAPILI


“Yitik Umutların Gece Bekçisi”


29 Ekim 1946’da Maçka’da doğar.

İlkokuldayken haftalık harçlığı 25 kuruştur. Bu para dergi ve kitaba harcanır; ama yetmez. Annesinden yalvar yakar aldığı yumurtaların çiftini 7.5 kuruşa satar ve dergi parasına ekler.

15 çocuğun ortancasıdır. 7 büyük, 7 küçük kardeşi vardır.

Bir de “Bozo” dediği boz eşekleri.

İlkokuldan sonra başarıyla bitirdiği ortaokulun ardından sınavlarını kazandığı Trabzon Öğretmen Okulu, Trabzon Sağlık Koleji ve Trabzon Lisesi tercihi arasında kaldığında babası “kısa yoldan git, öğretmen ol.” der.

Bir gün baba oğul tarlanın başında bir taşa oturmuşlardır.

Boz eşek yanı başlarında bir pasala (kazık) bağlıdır ve uzanabildiği yerlerdeki otları otlamaktadır. İpinin yettiği mesafedeki otları tüketmiş ve pasalı zorlamaktadır.

Sonunda eşek pasalı koparıp serbest kalır ve otların bol olduğu yere doğru gider, otlamayı sürdürür. Bu olayı izleyen babasına;

“Baba, ben Bozo’nun yaptığını yapmak ve karnımı nerede doyurabileceksem oraya gitmek istiyorum. Beni pasala bağlama!” der.

Babası bir eşeğe bir oğluna bakar. Gözleri yaşlanmıştır.

“Başarabilir misin?” diye sorar.

“Başarırım.” yanıtını alınca;

“Kararını kendi veren ilk oğlumsun. Yolun açık olsun.” der, nasırlı elleriyle oğlunun başını okşar.

Yapı ustası olan babası ikna olunca Trabzon Lisesi’ne, sınavını kazandığı için parasız yatılı olarak yazılır. Söz vermiştir, sözünün mahkûmudur, başarıya tutsaktır.

Gurbet o taşın üzerinden başlamıştır artık.

Sabrı, bilgisi, birikimi, inatçılığı, belli etmese de şefkati ile bu öykü kahramanımız “Yitik Umutların Gece Bekçisi” ALÂETTİN BAHÇEKAPILI

Trabzon Lisesi fen bölümünü dereceyle bitirir.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nü TRT bursuyla okur. Gazetecilik bölümündeyken aynı üniversitede almaya başladığı hukuk eğitimini askerlik için dondurur.

1967’de İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nü tarihinde görülmemiş bir dereceyle bitirir.

Babası durumu öğrenince “Eşek iyi ki yardımcı olmuş karar vermeme, kendi kanatlarınla bu kadar yükseğe çıkmışsın, dilerim böyle devam eder.” der.

Sonrasında üniversite mezunlarına sınavsız kayıt hakkı tanındığı için Anadolu Üniversitesi AÖF Halkla İlişkiler Bölümünü de okur.

TRT İstanbul Radyosuna 1967’de “redaktör muhabiri” olarak atanır.

Rıfat Ilgaz’ın deyimiyle; “Türk edebiyatının radyodaki temsilcisi”dir.

TRT’de 2000’den fazla izlence üretir, 20.000 sayfa metin yazar, Adam, İletişim ve Varlık gibi yayınevlerinin redaktörlüğünü yapar.

Bu yıllarda Aziz Nesin düzelti için bir kitabını getirir ve;

“ Alâettin, sen karşıda oturuyorsun. Karşıya geçerken lütfen açık güvertede oturma.” der.

“Neden abi, güverteden düşüp boğulurum diye mi korkuyorsun?” diye yanıtlayınca, Aziz Nesin;

“Hayır, senin boğulmandan değil, koltuğunun altına sıkıştırdığın dosyadaki kitabım tek nüsha, o yok olur diye korkuyorum.” der ve gülüşürler.

Adını kâğıda basılı olarak 1963’te yayınlanan ilk şiirinin altında görür.

64-65-66 yıllarında Trabzon’daki gazetelerde imzası görülmeye başlar.

67’den itibaren TRT’dedir ve ulusala açılır.

Boynuna takılan ödüller, sürgünler, örgütlü mücadeleler, bakanlarla, sanatçılarla, yazarlarla, işçilerle, köylülerle, yerin yedi kat altında madencilerle, “büyük gurbeti yurt eylemiş” “Alamancılarla” söyleşiler, duyguları ve tanıklıkları ile yarım yüzyılı geride bırakır.

Burun kemiğinin kırık oluşunu, antrenman yaparken “nasılsa kırılacak” diyen, kapı komşusu ve sonradan iki kez Avrupa Boks Şampiyonu olan Cemal Kamacı’ya borçludur.

İlk evliliğini 1968’de yapar. Kısa süren bu evlilik için;

“Dilinden anlamadık tüm çağrıların,

bir masal gibi 40 gün sürdü sağırlık” der bir şiirinde ve ayrılırlar.

Aradaki birliktelik olmayan nikahı saymazsak son evliliğini 1977’de Tülay Hanımla yapar. “İşinden çıkan” bir piyangodur bu evlilik.



Bahçekapılı, TRT’de görev yaptığı dönemde insanı acı veya tatlı gülümseten olaylar da yaşamıştır: Bunlardan birini Emin Çölaşan, “Tarihe Düşülen Notlar” kitabında paylaşır. Olay şöyledir. Eski paşalardan Musa Öğün TRT’nin başındadır. Bir gün çalışanlardan Ersin Salman’ı çağırtır. Banda alınan bir radyo oyununun metnini ister. Metin getirilir. Metinde olayın kahramanı en çok ‘Cengel’ kitabını sevdiğini söylüyor.

Paşa, “Ne demek Cengel?” diye sorar.

“İngilizcede Jungle demek, yani balta girmemiş orman efendim” yanıtını alır.

Paşa; “Sen Cengel’in ‘C’sini at bakayım, sonuna da ‘S’ ekle. Evet, Engels kitabını başucumdan ayırmak istemiyorum demek istiyorsun burada. Propaganda böyle endirekt de yapılır. Biz bunları yemeyiz delikanlı.” der.

Bu olaydan sonra TRT’de bir espri yayılır. “MUSA’nın ‘M’sini at bakalım ne kalır? USA.” Bu espri ‘Yeni Ortam’ dergisinde yayımlanır, dergi kapattırılır.



Bu olayı yaşatan Musa Paşa bir başka olayı kendisi anlatır:

“TRT’de nereye elimi atsam ‘yok’ deniliyor. Kameraman dahi yok. Aklıma Muhabere Okulu geldi. Çocuklar hem de sivil hayatı öğrenirler diye düşündüm. Öğrencileri görevlendirdim. O gün maç naklen yayını varmış. Çocuk ilk kez naklen yayın yapacak. Penaltı olunca yönetmen kulaklıktan talimat vermiş “kaleyi ver” Bizimki de hemen ekrana Ankara Kalesi’ni getirir.”

Bir diğer olayı Hıncal Uluç anlatır:

“TRT Genel Müdürü Musa Paşa’nın yanındayım. Televizyon yöneticisi gelir. “Akdeniz Oyunları’nı veremiyoruz.” der. Naklen yayın aracı İzmir Gümrüğü’ne gelmiş ama TRT’nin gümrük ödeyecek parası yok. Musa Paşa, Antalya Radyosu’nun binasını Ziraat Bankası’na ipotek ettirir alınan borç İzmir Gümrüğü’ne ödenir. Naklen yayın aracı alınır, yayın yapılır.

Devletin binasını, devletin bankasına ipotek edip devletten aldığı parayı devletin gümrüğüne yatırarak, devletin aracını devlete teslim etmek bir devlet adamının işiydi. Türkiye’nin boğulduğu bir bürokrasi rezilliği örneği.”

Televizyon yapımcısı Nazmi Kal’dan bir anı:

“Genel müdürümüz Musa Paşa, teftiş için dolaşırken odama girer. Elimde Nutuk var ve okuyorum. Girer girmez, ‘Yazın bunun adını, mesai saatinde kitap okuyor’ der. Efendim İnönü Zaferi ile ilgili program hazırlıyorum desem de anlatamadım ve ceza aldım.”

TRT’de yaşanan olaylardan birini de Uğur Dündar yazar:

“1971’de Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Türün’dür. Sol bir örgütü çökertmek için operasyon planlanır. İstanbul’da bir hücre evine baskın düzenlenir. Ocakta kaynayan çaydanlıktan anlaşılacağı gibi ev yeni terk edilmiştir ve açık kalan radyoda “Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru” türküsü çalmaktadır.

Faik Türün, operasyonu yöneten komutanı fırçalayınca “Komutanım, ne yapabilirdik. İçeri girdiğimizde radyoda ‘uçun kuşlar uçun’ türküsü çalıyordu. TRT’deki komünistler baskını haber almışlar ve teröristlerin İzmir’e kaçmaları için radyodan mesaj veriyorlardı’ der ve operasyon İzmir’e kaydırılır.

Bu arada Orgeneral Faik Türün, TRT Genel Müdürü Musa Paşa’yı arar; “Musa, Musa! Sen orada uyu. Senin komünist personelin radyoda yayınladığı türkülerle teröristlere mesaj veriyor! diyerek azarlar. Bunun üzerine Musa Paşa, radyoda “Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru” türküsünün çalınmasını yasaklar.”


Sonuç:

“Bu ülkenin zeki insanlara ihtiyacı var.

kendi kanatlarıyla uçan,

taş taşıyan ama laf taşımayan,

sırtında yalnız kendi parasıyla aldığı ceketi olan,

Her zaman önde olan…”




1- Kaynak: Yitik Umutların Gece Bekçisi Alâettin Bahçekapılı / Nehir Söyleşi: Korkut Akın / BRT Yayınları Haziran 2019 İstanbul

2- Mehmet Kuvvet, Trabzon'dan Öyküsel Portreler, Baygenç Yayıncılık, Nisan 2022


NOT; TV yönetmeni Korkut Akın'ın nehir söyleşisine dayanan YİTİK UMUTLARIN GECE BEKÇİSİ ALÂETTİN BAHÇEKAPILI kitabının 2. - 3. ciltleriyle, Grafik Tasarımcı Firdes Eren'in hazırladığı, Bahçekapılı'nın yazdıklarını, söyleşilerini, hakkında yazılanları içeren aynı adlı 4. cilt basılmıştır. 1900 sayfa tutan bu dört cildi brtreklam@gmail.com e-posta kanalıyla sipariş edebilirsiniz.... Çok sınırlı sayıda kalmıştır. BRT Yayınları

183 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Комментарии


bottom of page