Korkut Akın yazısı...
6 Ocak’ta, brieflyart’ta açılan sergisinin kataloğunun ilk sayfasındaki başlık dikkatimi çekti: “Şen ol Yorozlu”, eğer bir yazım (tapaj) hatası değilse, Can Aytekin, resimlerin karamsarlığının abartıldığını anlatmaya çabalıyor.
Şenol Yorozlu’nun 17 Şubata kadar açık sergisi “our boys did it” (bizimkiler başardı) adını taşıyor. İlkin, bizim çocuklar kim ve neyi başardı sorusu takılabilir akla. Paul Henze’nin -ki, CIA Türkiye Masası Şefiydi- Başkan’ın kulağına 12 Eylül’ü anlattığı cümleydi. “Ekonomik Tetikçiler”in sömürgeleştirme çabasının yerine getirildiğinin haberiydi. Sonrasını biliyorsunuz…
Ama gelin, bunu biz sanatın izini sürerek görelim.
Dünyanın iyi olmasını isteyen bir ressam Şenol Yorozlu. Kendisini “darbe kuşağı sanatçısı” olarak tanımlıyor: 73 yaşında, 7 darbe görmüş ve sadece kendisi değil, toplumun tüm katmanları etkilenmiş bu darbelerden. Doğaldır ki, sanatın sansür edilmesinden tutun da genç ressamların galeri bulamamalarına dek hepsi birer darbedir; duygularını, düşüncelerini aktaramıyorlarsa bu darbelerin etkisi nedeniyledir.
“Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alır elbette”
Şenol Yorozlu’nun gördüğü 7 darbenin, belki de gizli saklı olanı tam da günümüzde yaşanıyor. Düşüncesini açıkladığı için tutuklanıp hiçbir kanıt bulunamadığı halde dört duvar arasına kıstırılan insanlar var, ama eşini katledip de “iyi hal” nedeniyle “üç gün”de çıkanlar da var. 6 yaşındaki bir çocuğu gelin edip yıllarca istismar eden anne-baba-kocalar da var, tarlasını betona teslim etmemek için dipçiklenip yerlerde sürüklenenler de var. Birkaç gün önce öldürülen bir öğretim üyesinin ardından bir milletvekilinin “rica”sıyla salınan zanlılar var ve bu konu şimdi “İkinci Susurluk” olarak tanımlanıyor.
Sanatçı sanatıyla geçmişten günümüze uzayan yolun ilerisini aydınlatmaya çalışır. Zaten başka bir derdi de yoktur, bana sorarsanız. O, yapıtıyla bir görüş atar ortaya, izleyici (okur da buna dahil) kendi yorumunu süzer…
Yol gösteren ipuçları…
Ressamı tanıyorsanız, bakışını ve dünya görüşünü biliyorsanız, kendinizce anlamlar çıkarırsınız. Renklerle, ışık kullanımıyla, tuvalin yüzeyine yayılan lekelerle size bir şeyler çağrıştırır. Şenol Yorozlu’da izleyicinin kendi yorumunu “daha sağlıklı” oluşturabilmesi için bir de arka yüz vardır. Resmin arkasına kendisini etkileyen gazete kesikleri, fotoğrafları, karikatürleri yapıştırır. Belki de bir sormacadır yaptığı. Ne anladınız, ne anlamanız gerekir, neyi atladınız veya neyi daha farklı gördünüz? Bu soruların yanıtlarını biz pek toplayamasak da Şenol Yorozlu, izleğini güçlendirmek amacıyla topluyordur (diye düşünüyorum).
O nedenle Katalog önemli…
“Our boys did it”in kataloğu en tam da o yüzden gerekli, önemliliğinden öte. İzleyicinin (sanatseverin ya da) kendini sınamasını da sağlıyor tuvalin arkasına yapıştırılanlar. Ah ki, sergilenirken tuvallerin arkasına da bakılabilse!
Bize bu sergiden kalan; 12 Eylül konulu resimlerin aradan geçen 40 yıl sonrasında neler hissettirdiği ve belki daha da önemlisi, yaşananların yinelenmemesi için bize düşen görevler nelerdir duygusu… Sanatçı, gösterme görevini yapmış ve bize bakıyor. Sıra bizde!
Our Boys Did It Şenol Yorozlu 6 Ocak – 17 Şubat 2023 Galeri Brieflyart (İnönü Cad. 43A, Gümüşsuyu) Pazartesi günleri dışında, 10:00 – 18:00 arasında gezilebilir
Comments