“Burası” İstanbul’dur
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın işbirliğiyle hazırlanan “Burası” sergisi ve kataloğu, kentlilik bilinci temelinde tarihsel ve güncel imgelerin izini sürüyor, İstanbul’u kent ve ekoloji çerçevesinden yeniden düşündürüyor.
Sergiden önce, belirleyici önemi olan bir konu var: Sanatın başarısı. Sergi açılışında, İstanbul’un, Cumhuriyetin 50’nci yılı nedeniyle Galatasaray Meydanına dikilen ilk fütüristik heykelini polis ablukasından kurtardı. Yıllar önce Ankara’daki “İnsan Hakları” anıtı tutuklanmıştı(!), ardından geleceği ve gücü simgeleyen heykel tutuklandı(!). her iki anıtın da tutuklanmasına yardım ve yataklık yapmak neden olmuştu. Birincisini, KHK mağdurları nedeniyle, ikincisini de gözaltında kaybedilen insanların yakınları, “Cumartesi Anneleri”, giderek “Cumartesi İnsanları” olunca kalabalıktan korkanlar tutuklamıştı. Neyse, konumuz sanatın ablukaları da kaldırma gücünün olması ve bunun da umut taşıması…
İBB Kent Müzesi koleksiyonları ile Atatürk Kitaplığı arşivlerinden oluşturulan “Burası” seçkisinde kent temelli resim, yazı, fotoğraf, belge ve tarihi buluntular yer alıyor. “Burası” İstanbul’u tanımak ve tarihi ve doğal güzelliğini ne kadar yok ettiğimizi, şimdi ne kadar korumaya çalıştığımızı, kimlerin korumak yerine daha da batırmaya çalıştığını görmek için biçilmiş kaftan.
Sergide ve İBB tarafından ücretsiz halka sunulan katalogda; İBB arşiv ve koleksiyonlarından, İstanbul bağlamında kent, çevre ve doğa ile ilgili resimler, hat çalışmaları, haritalar, fotoğraflar, albümler, gazeteler, dergiler dahil çeşitli yayınlar ile kentin farklı tarihsel dönemlerinden günlük yaşama dair parçalardan oluşan bir seçki yer alıyor. Çağdaş sanatçıların kent bağlamında ekoloji ve çevre adaleti temalarını çeşitli perspektiflerden yorumlayarak ürettikleri yapıtların da varlığını belirtmeliyim.
21 Eylül 2021 – 27 Şubat 2022 tarihleri arasında açık kalacak serginin yanı sıra sosyal medya platformlarında ve kente yayılan çeşitli mekânlarda konuşmalar, söyleşiler, atölyeler, dinletiler, turlar ve çocuklar için özel programları kapsayan etkinlikler de düzenlenecek.
İstanbul’un doğası
Tarihi ve kültürü gerçekler üzerinden kavramak en doğru yoldur. Katalogda yer alan yazılar, aslında ilgilisinin çok dikkatini çekecek, sanatçılara rehberlik edecek denli önemli ve güçlü…
“Mekanda Adalet Derneği” imzalı makale, hukuk ve mahkeme kararı dinlemeyen Üsküdar Belediyesinin, Anadolu yakasında bir avuç kalakalmış Validebağ Korusu’nu yok etme hedefine karşı tam da bu günlerde 100 gündür nöbet tutarak Koru’yu ve doğayı korumaya çabalayan insanları aklıma getirdi. “İstanbul’un çevresel imkanlarının artırılması kadar, kente dair tüm süreçlerin ekolojik bir duyarlılıkla okunması ve yönetilmesi anlamına geliyor. Çevre sorunlarının gündelik ve toplumsal boyutunun altını çizen ve çevre adaleti kavramının çevre ihtilaflarının değerlendirilmesinde anahtar bir kavram olarak yaygınlaşması. İstanbulluların kendi kentlerine seyirci olmayı bıraktığı, mahalleleri, parkları ve su kaynakları üzerinden kendi yaşam alanlarının özneleri olduğu bir hemşerilik halinin teşvik edilmesini önemsiyoruz.” (S. 113)
Bir başka makalede ise Dr. Gül Kale, Osmanlıdan bu yana İstanbul’un havasını işliyor. Tabii, İstanbul’u tanımlayan ne o unutulmaz poyrazlar ne de lodosların farkındayız günümüzde.
Burası sergisini gezmek gerekir; kitabının da her İstanbullunun elinin altında bulunması gerekir.
Burası
Yapı Kredi Sanat Merkezi, Galatasaray, 21 Eylül 2021 – 27 Şubat 2022
Comments