Sivrisineklerden bulaşabilen Batı Nil virüsünün Türkiye'de şu an için maymun çiçeğinden daha tehlikeli olduğunu belirtiliyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Culex" türü sivrisineklerden bulaşan hastalıkta yaşlıların risk altında olduğunu belirtti. İstanbul'un riskli ilçeleri ise belli oldu.
Play Video
Sağlık Bakanlığı önceki gün Batı Nil virüsü vaka sayısını sadece altı olarak açıkladı. Ancak görünen o ki durum çok daha ciddi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Dr. Önder Yüksel Eryiğit’in 10Haber’e yaptığı açıklamaya göre sadece İstanbul’da 21 vaka bulunuyor.
10 Haber'den Özgür Gökmen Çelenk'in haberine göre İstanbu'un 9 ilçesi risk altında. Haberden ayrıntılar şöyle:
- İstanbul’da şu anda en yoğun popülasyona sahip sivrisinek türleri hangileri?
Şimdilik Culex’i İstanbul’da en yoğun görülen sivrisinek türü olarak tanımlıyoruz. Ama Aedes sivrisineklerinin yoğunluğu da her geçen gün artıyor.
- Peki incelemelerinize göre Culex sivrisineklerinin en yoğun olduğu ilçeler hangileri?
Dokuz ilçede daha yoğun: Ümraniye, Beylikdüzü, Arnavutköy, Eyüp Sultan, Başakşehir, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece ve Büyükçekmece.
- Bu ilçelerde yoğunluğun sebebi nedir?
Sivrisinekler durgun sularda ürüyor. Cluex’in görüldüğü ilçeler genellikle kırsalı olan ve yeni sivrisinek üreme kaynaklarının kontrol edilemediği alanlar.
İstanbul’da bizim sistemimize kayıtlı 220 bin sivrisinek üreme kaynağı var. Bu kaynaklar arasında göletler, terk edilmiş inşaat alanlarındaki su birikintileri, süs havuzları, tıkanmış rögar kapakları gibi yerler bulunuyor. Haftalık periyotlarla bu kaynaklarda larva kontrolleri yapıyoruz. Larva tespit edersek ona göre ilaçlamalarımızı ya da mücadelemizi yürütüyoruz. Ayrıca durgun suları akışkan hale getiriyoruz. Bu konuyla ilgili İSKİ ile ortak bir protokol dahilinde yaptığımız çalışmalar da var; sezon öncesinde bazı derelerin temizliğini yapıp derelerin akışını sağlıyoruz.
Bu arada öteden beri büyük ve kontrolü zor olan alanlar da var. Örneğin Avcılar’da Küçükçekmece Gölü’nün kuzeybatısında kalan Yeşilkent Mahallesi’nin önündeki bataklık alan bunlardan biri. Burası geçmişte de sivrisinekler açısından hep sorunlu bir yer olmuş. Hatta Yeşilkent’te 2018 yılında Batıl Nil virüsü vakaları bildirilmiş. Biz bu alana yönelik beş yıldır özel bir çalışma grubu oluşturduk. Çalışma grubuna ilçe belediyesini de dahil ettik. Yine Başakşehir’de belirlediğimiz büyük bir kaynak var. Oraya yönelik de özel çalışmalar yürütüyoruz.
KLİMİK'TEN UYARI: DAHA ÖNEMLİ
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Culex" türü sivrisineklerden bulaşan ve Batı Nil ateşine yol açan virüs salgınına karşı uyarıda bulundu. Yavuz, Batı Nil virüsü enfeksiyonuna bağlı vakaların Marmara bölgesinde, Bursa ve İstanbul’dan bildirilmeye başlandığını söyleyerek, virüsün beyne yerleşme riski nedeniyle yaşlılarda ölümcül olabildiğine işaret etti.
Şu anda M çiçeği değil bu enfeksiyonun toplum açısından daha önemli olduğu görüşünü paylaşan Yavuz, ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimlerin işbirliği ile sivrisinekle mücadeleye ağırlık verileceğini de vurguladı.
Yavuz, hastalığın virüsü taşıyan kuşlarla temas eden Culex türü sivrisineklere, onlardan da insanlara bulaştığını, özellikle yaşlı nüfusta, merkezi sinir sistemini tutarak menenjite yol açabildiğini anlattı.
BATI NİL VİRÜSÜ NEDİR?
- Batı Nil Virüsü enfeksiyonu, insanlara sıklıkla enfekte sivrisineklerin sokması ile bulaşan viral bir hastalıktır.
BATI NİL VİRÜSÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Kuluçka süresinin 3-14 gün olduğu Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun belirtileri; ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali, koma şeklinde sıralanıyor.
BATI NİL VİRÜSÜNDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALI?
Bu hastalıktan korunmak için sivrisinek sokmalarına karşı önlem alınmalı. Özellikle sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde (güneş battıktan sonra) açık alanda fazla kalınmamalı, kalınması halinde kapalı giysiler giyilmelidir.
Pencerelere ve kapılara sineklik takılmalı, özellikle sineklerin çok olduğu dönemlerde cibinlik kullanılmalı. Kapalı ortamlarda, hava dolaşımı yaratacak vantilatör, klima gibi cihazlar kullanılmalıdır.
Sivrisinek üreme alanlarının yok edilmesi gerekir. Lastik tekerlek içleri, teneke kutular, boş saksılar, su varilleri gibi sivrisineklerin kolay üreyebildiği yerlerde su birikmesi önlenmeli ve bakımı sağlanmalı ve suyu biriktiren kap ve oyuncaklardaki sular boşaltılmalı, kullanılmadığında ters çevrilmelidir.
Kaynak: www.halktv.com.tr
Comments