top of page
  • Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Selahattin Batu, Aşot Madat


Bugün 24 Mayıs. İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Selahattin Batu, Aşot Madat'ın ölüm yıldönümü.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.


İbnülemin Mahmut Kemal İnal kimdir?



(1871-1957) Son devir Osmanlı devlet adamları, şairleri, mûsikişinasları ve hattatları üzerine biyografileri ve tarih bilgisiyle tanınmış âlim.

İbnülemin Mahmut Kemal İnal


(d. 17 Kasım 1871 / ö. 14 Mayıs 1957)
Kalem memuru, Arşiv uzmanı, Kütüphaneci, Müze müdürü, Koleksiyoncu
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)

ISBN: 978-9944-237-86-4

Mahmut Kemal İnal hakkında en geniş malumat, müellifin meşhur eseri Son Asır Türk Şairleri'nin sonunda bulunan “Kendime Dair” bölümü ile yakın dostu ve kendisi gibi biyografi yazarı olan Hüseyin Vassaf’ın Kemalü’l-Kemal adlı eserinde mevcuttur (İnal: 2013: 2625-2669; Hüseyin Vassaf 2009: 79-224). Hayatı ve eserleri üzerine yazılan bu eserlerdeki bilgilere göre; yakın çevresinin kendisine “güvenilir dost” anlamına gelen “İbnü’l-emin” olarak hitap ettiği Mahmut Kemal, 17 Kasım 1871’de İstanbul’da doğmuştur. Babası, Sadrazam Yusuf Kamil Paşa’nın mühürdarı Mehmet Emin Paşa, annesi ise Hamîde Nergis Hanım’dır. Kendisi ve kardeşi Ahmet Tevfik küçük yaştan itibaren hem dinî bakımdan güçlü bir ailede hem de Yusuf Kamil Paşa’nın konağı gibi siyasî ve entelektüel olarak çok üst sınıf bir çevrede büyümüştür. Mercan Ağa Sıbyan Mektebi’nde ve Süleymaniye Camii İmareti’nde başladığı eğitiminin yanı sıra Trabzonlu Hoca Hüsnü Efendi, Mehmet Akif’in babası İpekli Hoca Tahir Efendi, Hasan Tahsin Efendi ve Leon Efendi gibi dönemin çok önemli simalarından dinî ilimler, hat, Farsça ve Fransızca dersleri almıştır. Daha sonra Mülkiye Mektebi’ni ve Hukuk Mektebi’ni tamamlayan İbnülemin, 1889’da Babıâli’nin Vilâyât-ı Mümtaze kalemine girmiş, Bâbıâli’nin ilga edilişine kadar otuz üç sene aralıksız sürecek olan bürokrasi hayatı başlamıştır. Bu memuriyeti ona yaşattığı ümitler ve hayal kırıklıkları yanında kendisine devlet görgüsü ile çok kuvvetli ve yüksek seviyeli siyasî ve edebî bir çevre kazandırmakla kalmamış; ayrıca eserlerine ilk elden malzeme sağlamıştır. (Akün: 2000: 250). 1922’ye kadar Sadrazamlık dairesine bağlı kurumlarda Mektubî Kalemi müdürlüğü, Müdevvenat-ı Kanûniye Kalemi müdürlüğü, Takvim-i Vekayi gazetesi müdürlüğü, Dîvânı-ı Hümâyûn başkâtipliği gibi üst düzey pek çok görev yürütmüştür. Ayrıca bu görevlerini yürütürken 1914’te vakıflara ait sanat eserlerinin kaybolmalarına, çıkan I. Dünya Savaşı nedeniyle zarar görmelerine, imha edilmelerine veya yurtdışına çıkarılmalarına engel olmak için büyük gayretler sonunda Süleymaniye Camii İmareti’nde Evkâf-ı İslâmiye Müzesi’ni kurmuştur. Fakat bu konudaki hassasiyeti, kendi topladığı kıymetli el yazması eserleri korumaya yetmemiş, önemli bir kısmı İstanbul’un işgali esnasında Fransız ve İngiliz kuvvetleri tarafından yağmalanmış veya tahrip edilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında da benzer kültürel mirası koruma ve tasnif etme görevleri üstlenmiş; İsmail Saib Sencer'le birlikte kütüphaneler tasnif işleri ilmî müşavirliği, Vesâik-i Tarihiye Tasnif Heyeti başkanlığı ve reisü’l-hattâtîn Kâmil Efendi'yle birlikte de Mısır’da çeşitli devirlere ait hatların düzenlenip sınıflandırılması gibi benzer görevleri liyakatle yerine getirmiştir. Halil Nihat, Ahmed Haşim, Fazıl Ahmet, Hüseyin Daniş, Mehmet Akif, Hüseyin Vassaf, İsmail Saib Sencer, Süleyman Nazif, Ali Canip, M. Fuad Köprülü gibi dönemin ilmî ve edebî açıdan en önde gelen şahsiyetleriyle yakın dostluk ilişkileri kuran İbnülemin (Akün 2000: 251,259); hayatının son dönemlerinde ise edebiyat, tarih, sanat gibi çok farklı alanlarda eşsiz eserler vücuda getirmiştir. Hiç evlenmeyen, bütün mal varlığını da hat, el yazması ve diğer kültürel materyalin temini ve muhafazasına harcayan Mahmut Kemal İnal, 24 Mayıs 1957’de vefat etmiş, Merkez Efendi Kabristanı’nda defnedilmiştir. Asabi mizaçlı, geçimsiz ve çok titiz bir karaktere sahip olduğu ifade edilen (Gürlek 2017: 15) İbnülemin, Tarik, Tercümân-ı Hakikat, Resimli Gazete, Hazine-i Fünun, Beyanü’l-Hak, Asır, Mütalaa, Mir’at-ı Maarif, Ceride-i Sufiyye gibi dönemin önemli dergi ve gazetelerinde yayımlanan makalelerinin yanı sıra tarih, ticaret, askerî, hukuk, dinî ilimler, şiir, hikâye, roman gibi çok farklı alanlarda ve türlerde eserler kaleme almış, fakat özellikle biyografileriyle şöhret bulmuştur. İbnülemin’in en önemli eseri olan Son Asır Türk Şairleri, Fatin Tezkiresi’ne zeyl olarak yazılmış ve 1853’ten eserin basıldığı dönem olan 1930’a kadar yaşamış olan 574 şairin biyografisini içermektedir (Levend 2014: 448). Kendi ifadesiyle üç yüz sene önce yaşayan şairler hakkında teferruatlı bilgiler mevcut ise de beş on sene önce yaşamış bir şair hakkında yeteri kadar bilgi bulunmadığı (İnal 1999: 3) için bu eseri kaleme almıştır. Biyografileri oluştururken çoğunlukla şairlerin kendilerinden mektup yoluyla elde ettiği birinci dereceden bilgilerden istifade etmiş, müellifler ve eserleriyle ilgili kendi yorumlarını da ifade etmekten çekinmemiştir. Ayrıca bir romancı bakış açısına ve kuvvetli bir müşahede gücüne sahip olan İbnülemin, mizah kudreti ile eserine özel bir renk katmış, daha yakın olduğu şairleri daha kudretli, bir kısmını ise genel özellikleri ile ele almıştır (Tanpınar 2015: 417). Diğer önemli biyografik eseri de Son Sadrazamlar'dır. Eserinde yer verdiği bilgileri fotoğraf ve belgelerle desteklemesi bir yana eserin en önemli özelliği insanları ve hadiseleri çok yakından adeta dibinden görmekten gelen bir perspektif değişikliliği hissettiren bir üslupla yazılmış olmasıdır (Tanpınar 2015: 422). Kendisi de sadrazamların hepsini yakından tanıdığını, pek çoğunun hizmetinde bulunduğunu, önemli bir kısmının aile hayatına kadar yakınlaştığını ifade etmiş (Gürlek 2018: 293); son devir sadrazamlarıyla ilgili başka kaynaklarda bulunamayacak ve başkası tarafından bilinemeyecek teferruatlı bilgiler derlemiştir. Kişisel zevk ve merakı arasında olan hat sanatı çerçevesinde de Son Hattatlar adlı bir biyografik eser oluşturmuş, benzer değer ve tarzda kaleme aldığı Hoş Sada'da ise son dönem Türk musikişinaslarının biyografilerini kaleme almıştır. Şeyhülislam Yahya, Hersekli Arif Hikmet ve Leskofçalı Galip’in divanlarını, bazı eksiklikler olmasına rağmen, tenkitli metin neşri yöntemiyle neşretmiş; şairlerle ilgili hatalı bilgileri düzeltmiş, geniş biyografileri de ekleyerek yayımlamıştır (Karavelioğlu 2010: 55). Kendisi de şair olan İbnülemin, şiirlerinin bir kısmını Mevzun Sözler adıyla bir araya getirmişse de bastıramamıştır. Fakat nazire geleneği çerçevesinde oluşturduğu, bir tek şiire yazılan on dokuz nazireyi derleyerek yayımladığı Gülzar-ı Nezair (Gür 2018: 125), şiir adına farklı bir örnek olarak nitelendirilebilir. Bütün bu eserlerinin yanı sıra hikâye ve roman türünde de eserler kaleme almış; İslam dini ve medeniyeti, onun yüceliği ve önemli şahsiyetleri çerçevesinde pek çok ilmî çalışma yayımlamıştır.

Selahattin Batu kimdir?



(25 Aralık 1905-24 Mayıs 1973)Şâir, yazar.

Eceabat'ta doğdu. Gelibolu İdadisi ile İstanbul Yüksek Baytar Okulu'nu bitirdi (1925). Aynı okulda asistan iken Ziraat Bakanlığı tarafından ihtisas için Almanya'ya gönderildi (1927). Hannover Yüksek Veteriner Okulu ile Berlin Ziraat Fakültesı'nde uzmanlık eğitimi gördü. Dönüşünde Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde Öğretim görevlisi oldu. TBMM'nin Vll'inci döneminde Çanakkale milletve­kili seçildi. Zooteknik profesörlüğünden emekliye ayrılınca İstanbul'a yerleşti (1969). İstanbul'da öldü. Zıncirlikuyu Mezarlığı'na gömüldü. Cumhuriyet dönemi şâir ve tiyatro yazarlarındandır. Edebiyata şiir yazarak başiadı. Şiirlerinde hayatın bir anlık görüntüleri, gözlemleri ve intibaları vardır. Dili yalın ve sâdedir. Tabiat ve insana fazla yer verir. Deneme ve gezi notlarında daha canlı ve şairane dil, daha renkli bir üslûp mevcuttur. Tiyatro eserlerinde Yunan trajedilerinin etkisi görülür. Konularını Türk ve Yunan efsanelerinden alan bu oyunlarda hümanist görüşe ağırlık verilmiştir. Helena adfı oyunu manzum olarak Aimanca'ya çevrilmiş ve Avusturya'da yapılan Milletlerarası Tiyatro Eserleri Yarışması'nda ikincilik kazanmıştır. Aynı oyun Viyana Devlet Tiyatrosu tarafından Bregenz'de oynanmıştır (1950). Batu, eski Yunan trajedisine uyan eserler yazan ilk Türk şâiridir. Şiirlerini Varlık, Türk Dili ve Hisar dergilerinde yayımlamıştır.

Selahattin Batu Eserleri:

Şiir Bursa'da Yeşiller (1949), Rüzgârlı Su (1962).

Gezi notları, denemeler: İnsan ve Sanat (Denemeler, 1945), Romancero (Gezi notları, 1953), İsviçre Günleri (Gezi, 1966), Avusurya ye Venedik Günleri (1970).

Tiyatro : İphigenia Tauris'te (5 perde, manzum, dram, 1943), Kerem ile Aslı (5 perde, manzum, dram, 1943), Kerem (Adnan Saygun'un bir operası için yazılan fibretto, 1953), Güzel Helena (5 perde, manzum, dram, 1954, bas. 1959), Oğuzata (5 perde, manzum, dram, 1955, bas. 1961).

Aşot Madat kimdir?




140 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page