Bugün 14 Nisan. Hilmi Yavuz, Arif Sami Toker, Besim Tibuk, Ümit Ünal, Emre Altuğ, Serkan Altuniğne, Kerem Tunçeri'nin doğum günleri.
BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimize "iyi ki doğdunuz" diyoruz.
Doğum günü: Hilmi Yavuz kimdir?
14 Nisan 1936'da İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini yarıda bıraktı. İngiltere'ye gitti. BBC'nin Türkçe bölümünde çalıştı. Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli yayınevleri ve ansiklopedilerde görev aldı.
Cumhuriyet, Milliyet, Yeni Ortam gazeteleri ve çeşitli dergilerde "Ali Hikmet" imzasıyla inceleme, eleştiri ve denemeler yazdı. Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
İlk şiirleri Kabataş Erkek Lisesi'nde edebiyat öğretmeni Behçet Necatigil yönetiminde çıkan "Dönüm" dergisinde yayınlandı. Bu dönemde daha çok İkinci Yeni akımının etkisinde imgeci şiirler yazdı. Sonraki yıllarda gelenekçilikle çağdaş bir bakışı kaynaştıran, biçim ve özün dengelendiği bir düzey sergiledi. İslam mistisizmi, özellikle de tasavvuftan yararlanarak kendine özgü bir sözcük dağarcığı geliştirdi.
Hilmi Yavuz'un Eserleri
Bakış Kuşu (1969)
Bedreddin Üzerine Şiirler (1975)
Doğu Şiirleri (1977)
Yaz Şiirleri (1981)
Gizemli Şiirler (1984)
Zaman Şiirleri (1987)
Söylen Şiirleri (1989)
Ayna Şiirleri (1992)
Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize (1989, toplu şiirler)
Gülün Ustası Yoktur (1993, toplu şiirler 1)
Erguvan Şiirler (1993, toplu şiirler 2)
Çöl Şiirleri (1996)
Akşam Şiirleri (1998)
Yolculuk şiirleri (2001)
Hurufi şiirler ( 2004)
Büyü'sün Yaz (2006)
Küller ve Zaman
Kayboluş Şiirleri(2007)
Yara Şiirleri (2012)
Felsefe ve Ulusal Kültür (1975)
Roman Kavramı ve Türk Romanı (1977)
Kültür Üzerine (1987)
Yazın Üzerine (1987)
Denemeler Karşı Denemeler (1988)
Dil'in dili (1991)
İstanbul Yazıları (1991)
Okuma Notları ( 1992)
İstanbul'u dinliyorum (1992)
Modernleşme, Oryantalizm, İslam (1998)
Yazın, Dil ve Sanat (1999)
İslam ve Sivil Toplum Üzerine Yazılar (1999)
İnsanlar, Mekanlar, Yolculuklar (1999)
Özel Hayat'tan Küreselleşmeye (2001)
Budalalığın Keşfi (2002)
Kara Güneş (2003)
Sözün Gücü (2003)
Yüzler ve İzler (2006)
Batı Uygarlık Tarihine Teorik Bir Giriş (2008, Burcu Pelvanoğlu ile beraber)
İslam'ın Zihin Tarihi (2009)
Türkiye'nin Zihin Tarihi (2009)
Alafrangalığın Tarihi (2009)
Okuma Biçimleri (2010)
Belleğin Kuytularından (2010)
Geçmiş Yaz Defterleri (1998)
Ceviz Sandıktaki Anılar (2001)
Bulanık Defterler (2005)
Anlatı
Taormina (1990)
Fehmi K.'nın Acayip Serüvenleri (1991)
Kuyu (1994)
Not: Bu üç anlatı, can yayınlarından 1995 yılında,'üç anlatı' adı altında basılmıştır.
Söyleşiler ve Biyografik Eserler:
Şiir Henüz (söyleşi - derleme,1999)
Doğu'ya ve Batı'ya yolculuk (söyleşi, 2003)
Şiirim gibi Yaşadım (biyografi, 2006)
Ödülleri
1978 : Yeditepe Şiir Armağanı
1987 : Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü
1998 : Türkiye Yazarlar Birliği Fikir Ödülü
Arif Sami Toker kimdir?
14 Nisan 1926 tarihinde Gelibolu`da dünyaya geldi. Daha sonra İstanbul'la taşınan babası Şükrü Bey, annesi Hanife Nimet hanımla beraber çocukluğu ve gençliği İstanbul`da geçen sanatçının çok genç yaşta, bestekâr Sadettin Kaynak ve Hafız Kemal Batanay ile musiki dersleri aldı. Üsküdar Musiki Cemiyeti 'e kaydoldu ve Emin Ongan`ın derslerini takip ederek musiki bilgisini geliştirdi. Ortaokulu İstanbul'da tamamladı.
16 yaşındayken, 1942 yılında yapılan İstanbul Konservatuarı Türk Müziği İcra Heyeti imtihanını kazanarak göreve başladı. Bu görev kendine Dr. Suphi Ezgi ve Sadettin Arel gibi musiki bilginlerinle tanışma fırsatını buldu ve bunların talebesi oldu. Nazari bilgisini üst seviyeye getirdi.
Ticaret Lisesi yerine Konservatuvarı tercih ettiği için öğrenimi yarım kaldı ve askerliğini er olarak bando bölüğünde yaptı. Burada batı müziği enstrümanlarını tanıma fırsatı buldu.
1945 yılında İstanbul Tepebaşı Gazinosu’nda ilk defa sahneye çıkarak sahne hayatına başladı. Nihavent Makamında birçok şarkı besteledi.
1950 yılında İstanbul Radyosu 'nda amatör sanatçı olarak göreve başladı. Daha sonra İstanbul Radyosu Türk Musikisi Şubesine kadrolu olarak göreve devam etti.
1952 yılında başlayarak yurt turnelerine çıktı ve 30 turne yaparak rekor kırdı.
1954 yılında İzmir Radyosu Müzik Yayınları Şefliği görevine atandı ve bu görevi 4 sene devam ettirdi. İzmir Türk Musiki Derneği 'nin başkanlığını da yaptı.
Arif Sami Toker’in eskimeyen bir sesi, şahane bir icra tarzı vardı. Türk Musikisinde en çok bestesi bulunan bestecilerimizden biridir. Nazari ve nota bilgisi en üst düzeydeydi.
Bestekar Arif Sami Toker ve eşi Sevim Toker, 1987 yılında Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası için bir marş hazırlamıştır.
Arif Sami Toker, 1946 yılında Meliha hanımla evlendi ve bu evlilikten çocukları olmadı. Daha sonra bir iki evlilik daha yaptı, en son Sevim Toker hanım ile evliydi.
Arif Sami Toker, 27 Nisan 1997 tarihinde İstanbul’da yoksulluk içinde Balıklı Rum Hastanesi'nde kalp yetmezliğinden yaşamını yitirdi.
Eserlerinden Bazıları:
Aşk En Büyük Emeldir Aşkımın İlkbaharı Ayrılık Büküverdi Boynumu Bir Kara Gözlüye Ay Balam Bir Sevda Geldi Başıma Çek Küreği Güzelim Çıksam Şu Dağların Yücelerine Dalında Solarken Gel Sevgilim Gözden Irak Olanlar İftira İpek Saçlarınla Talihin Elinde Oyuncak Oldum Yüzün Penbe Güllerden
Besim Tibuk kimdir?
14 Nisan 1945'te Rize'nin Fındıklı ilçesinin Arılı köyünde doğdu. İlk öğrenimini Murgul'da, orta öğretimini Kars, Artvin ve İzmit'te tamamladı. 1962 yılında aldığı AFS bursu ile Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek liseyi burada okudu. 1968 senesinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Bunun yanında İşletme İktisadi Enstitüsü'nde yüksek lisans eğitimi gördü. 1964'de tercüman rehber olarak turizm sektörüne girdi.
Öte yandan birçok seyahat acentesinde müdürlük yaptı. 1974 senesinde Net Turizm'i kurdu. Demokrat Parti'nin kurulmasında da büyük rol oynayan Tibuk, İstanbul İl Başkanlığı'nda görevler üstlendi. 26 Temmuz 1994'te arkadaşlarıyla birlikte Liberal Demokratik Parti'yi kurdu. Fakat seçimlerde LDP'nin düşük oy alması sebebiyle genel başkanlıktan istifa ederek makamını Ercan Çalı'ya bıraktı.
BESİM TİBUK'UN HİSSE SAHİBİ OLDUĞU ŞİRKETLER
Net Holding, Net Turizm, Net Mağaza A.Ş, Turistik Tesis İşletmeciliği, Kosmos Turizm, Net Konaklama, Net Yapı, Netpark, Net Turizm Yayıncılık, Inter Turizm, Merit A.Ş, Netel, Halikarnas A.Ş, Loytaş, Akarnet, Side Turizm, Netsel, Sunyat Marina Işletmeciliği, Bazaar 54, Keskin Color, Rom Reklam, Aris, Net Corp, Galeri Istanbul Halı, Teras Tur, Nega Turizm, Egenet, Megavizyon
Ümit Ünal kimdir?
Ümit Ünal (d. 14 Nisan 1965), yönetmen ve senarist.
9 Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema TV bölümünü 1985 yılında bitirdi. Okul sırasında yaptığı kısa filmler çeşitli ödüller aldı. İlk senaryosu Teyzem, 1986 Milliyet Gazetesi Senaryo Yarışması'nda Birincilik Ödülü aldı ve Halit Refiğ tarafından filme çekildi. 1986-93 yılları arasında sekiz senaryosu filme çekildi.
İlk filmi 9'u 2001 yılında yazdı ve yönetti. 9, 2003 yılı Yabancı Film Oscar'ı için Türkiye'nin adayı seçildi ve çeşitli festivallerde ödüller aldı. 2004 yılında senaryosunu yazdığı Anlat İstanbul adlı filmi 4 farklı yönetmenle birlikte yönetti.
2008 yılında gösterime giren yazıp yönettiği Ara 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali jüri özel ödülünü ve 15. Altın Koza Film Festivali'nde en iyi senaryo ve en iyi kurgu ödüllerini aldı. 2008 yılında Hasan Ali Toptaş'ın Gölgesizler adlı romanını senaryolaştırdı ve yönetmenliğini üstlendi. 2010 yılında senaryosu Uygar Şirin'e ait olan Ses filmini yönetti. Ünal, son olarak, 2011 yılında senaryosunu kendisinin yazdığı Nar filminin yönetmenliğini yaptı.
Dört kitabı yayımlandı.
Filmleri 9 (2001) 2002 İstanbul Film Festivali (En İyi Türk Filmi, En İyi Kadın Oyuncu-Serra Yılmaz) 2002 14. Ankara Film Festivali (Onat Kutlar En İyi Senaryo, Umut Veren Yeni Yönetmen) 2003 En İyi Yabancı Film Oscar Ödülü için Türkiye'nin resmi adayı. Anlat İstanbul (2004) 2005 İstanbul Film Festivali - En İyi Türk Filmi, En İyi Kadın Oyuncu (Yelda Reynaud)
2005 Adana Altın Koza Film Festivali - En İyi Film, En İyi Kurgu, En İyi Görüntü Yönetmeni 2005 Med Film Festival-Roma - Artistic Expression (Original Idea) Ödülü 2006 Bangkok Uluslararasi Film Festivali - Jüri Özel Ödülü Ara (2008) 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Jüri Özel Ödülü Gölgesizler (2008) 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali,
Kaptan Feza (2009) Ses (2010) Nar (2011) 2011 Antalya Altın Portakal Film Festivali Kadınlar Jürisi Özel Ödülü
Emre Altuğ kimdir?
Emre Altuğ, 14 Nisan 1970 tarihinde ev hanımı anne ve diş hekimi babanın 2. oğlu olarak İstanbul‘da dünyaya geldi.
Çocukluğu Levent ve Akatlar‘da geçti. İlkokulu Şair Behçet Kemal Çağlar İlköğretim Okulu‘nda bitiren Altuğ, eğitim hayatına Şişli Terakki Lisesinde devam etti. Ortaokuldan itibaren tüm ilgisi koro, gitar ve tiyatroya yönelen Emre Altuğ, liseden mezun olduktan sonra İstanbul Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümüne girdi.
90’lı yıllarda, dönemin ünlü sanatçıları olan Sezen Aksu, Nilüfer, Sertab Erener, Levent Yüksel gibi isimlerle vokalistlik yapmaya başladı. Vokallik yaptığı sırada tiyatrodan da uzak kalmayan Altuğ, o dönem 3 sezon boyunca Haldun Dormen tiyatrosu‘nda çeşitli oyunlarda rol aldı.
2000 yılı tiyatro sezonunda Haldun Dormen tarafından sahnelenen, başlıca rollerinde Perihan Savaş, Selçuk Yöntem, Bülent Kayabaş, Nilgün Belgün‘ün yer aldığı geniş bir kadroya sahip olan “Bir Kış Öyküsü” müzikalinde oynadı.
1998 yılında Topkapı Müzik‘le ilk albümünü yapmak üzere anlaştı. İki yıl süren çalışma sonunda “İbret-i Alem” ortaya çıktı. “İbret-i Alem”in 1999 yılındaki başarısyla beraber, 100’den fazla konser verdi. Şırnak, Silopi‘de verdiği konserle ilk konser veren sanatçı ünvanını kazandı.
İlk albümünün ardından Mustafa Uğurlu ve Arzu Yanardağ‘ın oynadığı “Asansör” filminde rol aldı. Ayrıca “Asansör” film müzikleri albümünde söz, müzik ve yorumu kendine ait olan şarkılarla yer aldı. Sonraları eski Türk filmlerinin yeniden çekilmesi projesinde rol alan sanatçı, “Ağaçlar Ayakta Ölür” ve “Halk Çocuğu” gibi filmlerde oynadı.
Askerliğini 2001 yılında Zonguldak‘ta yaptı. Askerliğinin ardından Aralık 2002 de vizyona giren “Kolay Para” adlı sinema filminde başrolü Mustafa Uğurlu ve Şebnem Dönmez‘le paylaştı.
21 Şubat 2003‘de “Sıcak” adlı ikinci albümünü, 2004 yılında da “Dudak Dudağa” adlı üçüncü albümünü çıkardı.
9 Ağustos 2008 da manken Çağla Şikel ile evlenen Emre Altuğ, Hüseyin Kuzey(d. 31 Ekim 2009) ve Uzay Tuncer (d.1 Mart 2012) adında iki erkek çocuk babasıdır.
Ünlü çift 12 Ocak 2015 tarihinde boşandı.
Albümleri :
1999 – İbreti Alem 2003 – Sıcak 2004 – Dudak Dudağa 2007 – Kişiye Özel 2011 – Zil
Filmleri :
1993 – Tersine Dünya 1994 – Gülşen Abi (Dizi) 1999 – Asansör 2000 – Ağaçlar Ayakta Ölür 2000 – Halk Çocuğu 2001 – 2004 – Tatlı Hayat (Dizi) 2002 – Kolay Para 2003 – Neredesin Firuze? 2003 – Lise Defteri (Dizi) 2005 – Sensiz olmuyor (Dizi) 2005 – Balans ve Manevra 2006 – Asterix Vikinglere Karşı – 2006 – Eve Giden Yol: 1914 2006 – Hasret – Poyraz(Dizi) 2006 – Gülpare (Dizi) 2007 – Bratz 2007 – El Gibi (Dizi) 2008 – 2009 – Mert ile Gert (Dizi) 2010 – Sizi Seviyorum 2010 – 2012 – Elde Var Hayat (Dizi) 2012 – Umutsuz Ev Kadınları (konuk oyuncu) (Dizi)
Serkan Altuniğne kimdir?
14 Nisan 1977 yılında İstanbul'da doğdu. Süleyman Demirel Üniversitesi İnşaat bölümünü bitirdi. Karikatür çizmeye Ekim 2002'de Penguen dergisinde başladı. Şubat 2006'da ilk karikatür kitabını yayımladı. "Serkan Altuniğne" ve "Aşk Acısı" adlı karikatür köşeleri vardır. Ayrıca Lombak'ın da son sayılarında da öyküler çizmiştir. Hâlâ Penguen dergisinde karikatür yayınlamaktadır."Komikaze.net", "Penguen" ve "Kemik" dergisinde çalıştı. 2002 yılından bu yana "Penguen" dergisinde karikatür çizmeye devam ediyor.
Kerem Tunçeri kimdir?
Kerem Tunçeri (d. 14 Nisan 1979, İstanbul), Türk milli takımı ve Anadolu Efes S.K.'de oyun kurucu pozisyonunda oynayan Türk basketbolcu.Abisi Kemal Tunçeri de önemli bir basketbolcudur.
Galatasaray'da yetişen Kerem, basketbolda en önemli pozisyonlardan biri olan guard mevkiinde hem Türkiye'nin önemli takımlarında hem de Türk Milli takımında önemli görevler almıştır.
Galatasaray'da kendini gösterdikten sonra 1999 yılında Avrupa Basketbol Şampiyonası'na Orhun Ene'nin arkasında yedek oyun kurucu olarak Orhun'u dinlendirmek üzere milli kadroya girmiştir. Ancak şampiyonada Orhun Ene'nin sakatlanması üzerine tüm sorumluluk Kerem Tunçeri'nin üzerine kalmış ve genç yaşına ve tecrübesizliğine rağmen çok başarılı bir turnuva geçirmiştir. Turnuvada asist kategorisinde 3. olan Kerem kendini bu turnuvada kanıtlamış ve milli takımın değişilmez oyuncusu olmuştur.
Bu turnuva sonraki sezon Anadolu Efes gibi hedefleri daha yüksek bir takıma transfer olan Kerem Tunçeri bundan sonraki sezonlarda bulunduğu takımlardaki derin kadro ve ona daha az sorumluluk verilmesiyle birçok otoriteye göre 1999'dan sonra kendini geliştiremedi. Nitekim Türkiye'nin evsahipliği yaptığı ve final oynadığı 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda milli takımın gösterdiği üstün performansa rağmen tek eleştirilen oyuncusu takımın oyun kurucusu Kerem olmuştur. Bir yıl sonra İndiana'da oynanan Dünya Şampiyonasında milli takım bu defa beklentileri karşılamadı ve Kerem Tunçeri kötü bir performans gösterdi.
Milli takımda eleştirilse de Anadolu Efes'in oyun kurucusu olarak rol aldığı şampiyonluklar sonrası 2004/2005 sezonunda Ülkerspor'a transfer oldu. Ancak Ülker'le yarı finalde Beşiktaş'a elenerek final oynayamadı. 2005/2006 sezonu başında Beşiktaş'a transfer oldu.
2005/2006 sezonunda Beşiktaş Cola Turka'da kariyerinin en parlak sezonunu geçirdi.5-6 tane Avrupa çapında oyuncusu olan fakat rotasyonda kullanabileceği üst düzey başka oyuncusu olmayan takımın en büyük yıldızı oldu ve kendini tüm Avrupa'ya bir kez daha ispatladı.Sene ortasında İspanya'nın önemli takımları Tau Ceramica ve Barcelona'dan transfer teklifi aldı. Ancak Beşiktaş yönetimi Kerem'i satmadı.Yaptığı etkili savunma,maçın temposunu ayarlayan lider oyuncu olma,asist,kritik anlarda basket bulma gibi kaliteli bir point guardın yapabileceği her şeyi yaptı.2005-2006 sezonunda Türkiye Ligi'nde asist kralı oldu ve ligin MVP'si seçildi.Sezonu tamamladıktan sonra 2006/2007 sezonu için İspanya'nın ve Avrupa'nın en önemli takımlarından Real Madrid ile anlaştı.
Real Madrid'teki ilk sezonunu İspanya'da ve Uleb Cup'ta şampiyonlukla noktaladı.Avrupa'nın ikinci büyük kupası olan Uleb Cup finalinde Litvanya takımı BC Lietuvos Rytas'ı yendiler.İki büyük kupa kazandığı ilk sezonunda fazla sorumluluk alamasa da koçunun kendisinden beklediği şeyleri fazla ön plana çıkmadan yapmaya çalıştı.Aldığı süreleri iyi değerlendirdi.İkinci sezonunda takım içindeki etkinliğini daha fazla hissettirme şansı buldu.Sezon başında yakaladığı inanılmaz üçlük yüzdesi ve skorer kimliğiyle takımın daha önde gelen bir kozu olmaya başladı.İspanya Ligi'nde ve Euroleague'de birçok maçı kazandırdı ve takımın lider oyuncularından biri oldu.Ne varki sezonun ilerleyen bölümünde aldığı süreler yine azalmaya başladı ve koç tarafından fazla ön plana çıkıması engellendi.Euroleague'de dörtlü final Madrid'de düzenlenecek olmasına rağmen Madrid'in bu güzide kulübü dörtlü finallere kalamadı.İspanya ligi play-off çeyrek final serisinde de sürpriz bir şekilde Unicaja Malaga'ya elendiler.Hayal kırıklığıyla sona eren bu sezonun ardından 2008 yazında birçok İspanyol ve Türk kulübünden teklif almasına rağmen çok büyük yatırımlar yapan sansasyonel Rus kulübü Triumph Lyubertsy'i tercih etti ve 2 yıllık sözleşme yaptı.
2006 Dünya Basketbol Şampiyonasında sakatlığı sebebiyle oynayamamıştır.2007 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda da Real Madrid'de oynamasına rağmen Bogdan Tanjevic'in gazabına uğrayanlardan olmuştur.Tanjevic'in şaşkına çeviren sürpriz kadrosunda yer alamamıştır.2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası eleme grubu kadrosuna ise alınmıştır.
Kerem Tunçeri ile abisi Kemal Tunçeri nin kurduğu #YÖNLENDİRME Tunçerispor genç yetenekleri keşfetmektedir.
2009 sezonun yarı devresinden itibaren Anadolu Efes ile anlaşmıştır. 5 yıl sonra tekrardan Efes forması giyecektir. Dünya Şampiyonası Yarı Finalinde, Türkiye-Sırbistan (11 Eylül 2010) maçında bitime 0.5 saniye kala turnikesiyle durumu 83-82 yaparak Türkiye'yi finale taşımıştır.
2008-09 sezonunun ikinci yarısından itibaren Efes Pilsen ile anlaştı.
2008-09 sezonunda ligde maç başına 4.6 sayı 1.1 ribaunt 3.8 Euroleague'de ise 4.2 sayı 2.2 asist ortalamalarıyla sezonu noktaladı ve sezonda takımıyla önceden kazandığı 3 şampiyonluğun yanında bir şampiyonluk daha ekleyerek,
Tunçeri 2010-11 sezonunda EuroLeague'de genelde iyi bir görüntü çizmiştir ve maç başına 9.1 sayı 3.5 asist ortalamalarıyla oynamıştır. Ligde ise 3000. sayı barajına ulaştığı sezonda 7.8 sayı 4.0 asist ortalamaları tutturarak sezonu noktalamıştır.
2011-12 de Euroleague'de kötü bir performans çizse de ligde maç başına 10.4 sayı ile iyi bir performans sergiledi. Tunçeri'nin normal sezonda ortaya koyduğu iyi performansın yanı sıra play-off'larda da iyi bir performans ortaya koyarak büyük bir beğeni kazandı.
2012-13 sezonunun ardından kaptanlığını yaptığı ve 5 yıl formasını giydiği Anadolu Efes'ten ayrıldı.
2013-14 sezonu başlamadan önce TBL'de Ankara şehrini temsil eden Türk Telekom BK takımı ile anlaştı. 5 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Kupası'nda Anadolu Efes SK ile oynanılan grup maçında attığı 18 sayıyla takımının uzatmada 101-96 maçı kazanmasında pay sahibi olan isimlerden biri oldu.
2014-2015 sezonunda Beşiktaş takımı ile anlaştı ve hala Beşiktaş Forex takımı kadrosunda yer almaktadır.
Son dönemlerde adı Neslişah Alkoçlarla anılan Tunçeri, Alkoçlar yollarını ayırmıştır.
Kerem 30 Ağustos 2014 tarihinde İspanya'da başlayacak olan 2014 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası kadrosunda Türkiye Millî Basketbol Takımı forması giymiştir
Comments