İSTANBUL - Türk tiyatrosunun yıldız sanatçısı, Nâzım şiirlerinin yorumcu sesi Genco Erkal, bugün yapılan iki ayrı törenin ardından toprağa verildi.
Genco Erkal'a, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ndeki veda töreninde İmamoğlu duygulandıran bir konuşma yaptı.
Usta sanatçı Genco Erkal, son yolculuğuna Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nden uğurlandı. Merhum Erkal’ı, usta şair Nazım Hikmet’in ünlü şiirine atıf yaparak, ‘Gülhane Parkı’nda bir ceviz ağacı’ olarak niteleyen İmamoğlu, “Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı durma konusunda, bize eğitici ve öğretici olduğu için, ona minnet duyarak onu uğurlamak istiyorum. Elbette ismini, sesini ve bize emanet ettiklerini sonsuza kadar yaşatmak bizim borcumuz” dedi.
Tiyatro dünyasının usta ismi Genco Erkal, son yolculuğuna Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nden uğurlandı. Erkal, yıllarını verdiği sahnede, son kez sevenleriyle ve hayranlarıyla buluştu.
Merhum Erkal’ın oyunlarından kesitlerin gösterildiği kısa film, dakikalarca alkışlandı. Aralarında ünlü piyanist Fazıl Say ve Serenad Bağcan’ın da bulunduğu sanatçılar, Erkal anısına dinletiler sundu.
Sunuculuğunu tiyatro oyuncusu Tülay Günal’ın yaptığı anma töreninde, sırasıyla; yönetmen Dikmen Gürün, Erkal’ın arkadaşı Özcan Arca, avukat Turgut Kazan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Törende Erkal'ın fotoğrafları ve oyunlarından sahneler gösterildi. Erkal'ın sesinden Nâzım Hikmet şiirleri dinletilmesinin ardından salondakiler Erkal'ı uzun bir süre ayakta alkışladı.
Törende piyano başında Fazıl Say ve müzisyen Seranad Bağcan sahne aldı. Bağcan, 'Memleketim' ve 'İnsan İnsan' isimli parçaları söyledi.
FAZIL SAY: İDEOLOJİSİNDEN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEDİ
Fazıl Say, "Ben ondan çok şey öğrendim. Disiplini öğrendim, çalışkanlığı. Tek başına mücadele etmeyi. İdeolojisinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Hepimize çok şey vermiştir. Nâzım Hikmet'in yasaklı dönemlerindeki şiirlerini Genco Erkal pek çok bedel ödeyerek yaşatmıştır. Yaklaşık 25 yıl önce Nazım Orotoryosu'nun bestelenmesi dolayısıyla benim için hayatımın en önemli mihenk taşlarından olan dostluğumuz başladı. Onunla olan çalışmalarımızın çoğunu kayıt altına aldık. Sayısız konser... Pek çok ayrı proje, mesela Madımak olaylarını anlatan 'Sivas 93'. Biz ondan çok şey öğrendik. Müteşekkiriz. Bugün burada büyük sanatçımızın yanında bulunan herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
TÜLAY GÜNAL: BUGÜN ONUNLA SON KEZ AYNI SAHNEDE OLACAĞIM
Törenin sunuculuğunu da üstlenen Tülay Günal ise "Ona veda için gelen bu insanları, bu sevgi selini görünce ne muhteşem ne güzel bir ömür sürdüğünü görüyoruz. Çok mutlu oluyorum. Seyircileri onu hiç yalnız bırakmadılar. Bugün onunla son kez aynı sahnede olacağım. Bana son günlerinde, 'Sağlam duracaksın, güçlü olacaksın' dedi. Tabii ki ustamın sözünü dinleyeceğim ve onu istediği gibi uğurlayacağız" diye konuştu.
Erkal törenin ardından ikindi vakti kılınacak cenaze namazıyla Zincirlikuyu Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak.
KAZAN: GENCO GİBİ BİR SANATÇININ ÖLÜM TÖRENİNDE BİR HUKUKÇUNUN KONUŞMASI BİR TÜRKİYE KLASİĞİ
Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da daha önce ölüm üzerine bir konuşma yapmadığını belirterek, "Genco gibi özgün bir sanatçının ölüm töreninde bir hukukçunun konuşması bir Türkiye klasiği. Daha önce hiç ölüm üzerine bir konuşma yapmaya cesaret edemedim, böyle bir şeyi kabul edemedim. Ama tabii ki Genco Erkal için bunu yapamam diyemezdim. Genco, insan hakları savunucusudur, eylemleri de öyle olmuştur. 12 Mart'ta ben içerdeyim o dışarıda. Eşimle kızımı hep galalara davet ederdi. Aslı'nın doğum gününde babası unutmuştur diye paylaşım yapan incelikli bir insandı" diye konuştu.
“GÜLHANE PARKI'NDA BİR CEVİZ AĞACIYDI”
“İyi ki bu ülkeden, bu şehirden ve bu dünyadan Genco Erkal geçti” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İyi ki onunla aynı dönemde yaşadık ve onun oyunlarını izledik. O güçlü sesini duyduk, söylediklerini dinleme şansını yakaladık ve hissettik. O, sanat dünyasının koca çınarıydı. Açıkçası ‘koca çınar’ sözü çok değerlidir bizim kültürümüzde. Aslında insanlık için de çok şey ifade eder. Ama belki de onun için ‘Gülhane Parkı'nda bir ceviz ağacıydı’ demek daha güzel olur diye düşünüyorum. Gülhane Parkı’nda bir ceviz ağacıydı ve biz de onun farkındaydık ve hep farkında olacağız. Ceviz ağacı çok verimliydi. Açıkçası müthiş tutkusuyla hep üretti. Hep var oldu. En güzel, en çetin cevizler onun dallarında yetişti.
En sıcak günlerde onun gölgesinde ruhumuz dinleniverdi. Müthiş bir mücadele insanıydı. Sahneye taşıdığı her eserde görüşünü, tavrını, duruşunu net bir şekilde ortaya koydu. Neye ihtiyaç varsa haksızlığa, hukuksuzluğa karşı, duygularını insanlarıyla, hemşehrileriyle, milletiyle paylaştı. Eğilmedi, bükülmedi, susmadı, susturulamadı. Sanatçı onuruyla hep dimdik ayakta durdu.”
“MÜTHİŞ BİR ANLATICIYDI”
“Gerçekten benzersiz, insanı yüreklendiren sesi, kendine özgü vurgusu ve tonlamalarıyla müthiş bir anlatıcıydı. Bu toplumun sorunlarını ve sadece toplumun değil, bütün dünyanın, bütün dünya halklarının sorunlarını ele alan, bilge ve aydın tavrından ödün vermemesi, o eğitici tavrı, bizler için çok kıymetli oldu.
Genco Erkal; oyunlarıyla, söylemleriyle her zaman, hele hele bugünlerde çok ihtiyaç duyduğumuz barışın ve halkın yanında olan, aynı zamanda en güçlü tonda ‘savaşa hayır’ diyen bir kahramandı. Tüm dünyada gerginliğin tırmandığı, çatışmaların, savaşların etrafımızı sarıp sarmaladığı bu dönemde, onun söylediklerini tekrar tekrar dinlemeye ve kesinlikle hep birlikte, onun güçlü ses tonuyla olmasa bile, hep birlikte ‘savaşa hayır’ demeye çok ihtiyacımız var.”
“KARARLILIĞIMIZA KARARLILIK KATTIĞI İÇİN…”
“Kendisini bu ülkenin, bu şehrin efsane sanatçısı, tiyatro sanatçısı olarak uğurluyoruz. Ama ben, aynı zamanda onun cesaretinin önünde saygı duyarak onu uğurlamak istiyorum. Aynı zamanda haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı durma konusunda, bize eğitici ve öğretici olduğu için, ona minnet duyarak onu uğurlamak istiyorum. Kararlılığımıza kararlılık kattığı için, cesaretimize cesaret kattığı için kendisine minnet duyarak uğurlamak istiyorum. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı bundan sonra da en güçlü tonda, en güçlü seviyede karşı olacağımızı ve en güçlü tonda ‘savaşa hayır’ demeye, ‘barışa evet’ demeye devam edeceğimize söz vererek uğurlamak istiyorum.
Kendisine rahmet dilerken, dua ederken, tüm kalbimle içten teşekkür ediyorum. Elbette ailesinin, sevenlerinin, tiyatro ve sanat dünyamızın başı sağ olsun. Her zaman mücadelelerine destek olduğu için işçi sınıfının başı sağ olsun. Ve sadece hepinizin huzurunda, kendimize sorumluluğumuzu hatırlatarak buradan ayrılmak istiyorum. Elbette ismini, sesini ve bize emanet ettiklerini sonsuza kadar yaşatmak bizim borcumuz. Başımız sağ olsun. Mekanı cennet olsun.”
Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ndeki Törenin ardından Erkal'ın cenazesi, Teşvikiye Camisi'ne getirildi. Burada ikindileyin kılınan cenaze namazından sonra Erkal, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Yorumlar