Bugün 2 Ekim. Türk şiirinin ünlü adı Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğum günü. 2 Ekim ayrıca Özcan Arkoç, Murat Soydan, Işıl Yücesoy, Murat Garipağaoğlu, Burcu Esmersoy, Cemal Hünal'ın da doğum günü.
BRT Yayın Grubu olarak Cahit Sıtkı Tarancı ve Özcan Arkoç'u saygıyla anarken, yaşayan değerlerimize uzun ve sağlıklı ömürler dileriz.
Doğum günü: Cahit Sıtkı Tarancı kimdir?
Diyarbakır’da doğdu (2 veya 4 Ekim 1910) Asıl adı Hüseyin Cahit’tir. Diyarbakır’ın eski ve köklü ailelerinden Pirinççizâdeler’e mensup Bekir Sıtkı Bey’in oğludur. İlk ve orta okulu Diyarbakır’da okudu; daha iyi bir öğrenim görmesi için babası tarafından İstanbul’a Saint Joseph Lisesi’ne gönderildi. Daha sonra bu okuldan Galatasaray Lisesi’ne geçti. Burada ölünceye kadar dostlukları devam edecek olan Ziya Osman (Saba) ile tanıştı. Mezun olunca yine babasının isteğiyle Mülkiye Mektebi’ne kaydoldu (1931). Derslere karşı ilgisizliği ve çirkinliği dolayısıyla kendini içkiye vermesi, birtakım gönül maceraları yaşaması yüzünden dört yıl sonra diploma alamadan okuldan ayrılmak zorunda kaldı, ancak kaydını Yüksek Ticaret Mektebi’ne nakletti (1935). Bu arada Sümerbank’ta memur olarak çalışmaya başladı (1936). Cumhuriyet gazetesinde hikâyelerini yayımlayan Nadir Nadi’nin maddî desteğiyle öğrenimine devam etmek üzere 1938 yılı sonlarında Paris’e gitti ve orada Ecole Sciences Politiques’e kaydoldu. Paris’te Oktay Rifat’la birlikte bir süre Paris Radyosu Türkçe Yayınlar Servisi’nde spiker olarak çalıştı. Temmuz 1940’ta Paris Almanlar tarafından bombalanırken Paris’i terkedip önce Lyon’a, oradan Cenevre’ye geçti. İsviçre’de kısa bir süre kaldıktan sonra güçlükle Türkiye’ye dönebildi.
Bir süre Diyarbakır’da ailesinin yanında kalan Cahit Sıtkı, Mart 1941’de askere gitti; Ekim 1943’e kadar Ankara, Burhaniye ve Ilıca’da görev yaptı. Askerlik dönüşü işlerini İstanbul’a nakletmiş bulunan babasının yanında ticarethanenin muhasebe defterlerini tutmaya başladı. Ancak babasıyla anlaşmazlığa düşünce işten ve ailesinden ayrıldı. 1944 yılı sonlarında Ankara’ya gitti ve Anadolu Ajansı’na mütercim olarak girdi. Bu tarihten itibaren aralarında Orhan Veli Kanık, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday, Baki Süha Ediboğlu, Oktay Rifat, Ceyhun Atuf Kansu, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret Aksal, Sabahattin Eyüboğlu gibi şair ve yazarların bulunduğu edebiyatçılar çevresinde yaşamaya başladı. Daha sonra Toprak Mahsulleri Ofisi’nde yine mütercim olarak çalıştı; buradan Çalışma Bakanlığı’ndaki mütercimlik kadrosuna geçti. 1951’de Cavidan Hanım’la evlendi. 1954 yılında hastalandı; kısmî felç dolayısıyla konuşamadığı gibi hareket de edemiyordu. Hastalığı sırasında bir süre İstanbul’da, bir süre de Diyarbakır’da ailesinin yanında kaldı. Arkadaşı Samet Ağaoğlu’nun yardımıyla tedavi için gittiği Viyana’da öldü (12 Ekim 1956); cenazesi Türkiye’ye getirilerek Ankara’da toprağa verildi. Diyarbakır’da doğup büyüdüğü ev daha sonraki yıllarda Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi haline getirilmiştir.
Ünlü bir şair olmaya hevesi daha lisede okuduğu yıllarda başlayan Cahit Sıtkı edebiyatla ilişkisinin, küçük yaşta ailesinden uzakta sıkıcı yatılı okul hayatının hasta ruhuna yüklediği sıkıntıdan kaynaklandığını söyler. Dayısının teşvikiyle yazdığı, Abdullah Cevdet’in de takdirle karşıladığı denemelerinden sonra ilk şiirleri 1930’lu yıllarda Servet-i Fünûn-Uyanış ve Muhit ile Galatasaray Lisesi’nin Akademi dergisinde, daha sonraki yıllarda Varlık, Yücel, İnkılâpçı Gençlik, Ağaç, İnsan, Gündüz, Akpınar, Ülkü, Kültür Haftası, İstanbul, Yaratış, Cumhuriyet, Akşam, Vatan, Sanat ve Edebiyat gibi gazete ve dergilerde yayımlanır. Edebiyat dünyasında tanınmasında Peyami Safa’nın 1932 yılında Cumhuriyet gazetesinde şiiri üzerine yazdığı üç yazının büyük etkisi olur. 1945’te Cumhuriyet Halk Partisi şiir yarışmasında “Otuz Beş Yaş” şiiriyle birinci oldu; böylece şöhreti bir anda yayıldı.
Cahit Sıtkı, Fransız sembolist şairlerinden Baudelaire, Verlaine, Rimbaud, Valéry ve Paul Eluard’ın etkisinde kaldığı ilk şiirlerinde vezne ve şekle önem verdiği gibi şiirde ses, anlam ve biçim bütünlüğünü âdeta şart koşar. Yetişme çağlarında biraz da döneme hâkim olan milliyetçi ve memleketçi edebiyat dolayısıyla halk şiirinden etkiler alan Cahit Sıtkı’nın 1935’ten sonra yazdığı şiirlerde yalnızlık ve ölüm temaları üzerinde yoğunlaştığı dikkati çeker. Bu temalar üzerinde ısrarla durmasını dönemin toplumsal şartları dolayısıyla içine düştüğü nihilizm duygusuyla açıklayan Mehmet Kaplan onu metafizik seviyeye yükselememiş, dünya ile boşluk arasına sıkışıp kalmış, hayata sarılmak isteyen, fakat hayatta da aradığını bulamayan bir şair olarak değerlendirir. Aynı nesle mensup Orhan Veli ve arkadaşları gibi o da gerek toplumsal gerekse dinî ve tarihî değerlere ilgi duymadığından boşluğa düşmüş, bundan dolayı bir kaçış psikolojisiyle bazan tabiata, bazan da yaşama sevincine sığınmaya çalışmıştır.
Kendi neslinin diğer şairleri gibi dünyayı duyularıyla kavramaya ve tadını çıkarmaya çalışan Cahit Sıtkı’nın hemen bütün şiirlerinde ölümün gölgesinde yaşayan insanoğlunun yaşama sevinci veya buruk tadı duyulur. Şiirlerinin çoğunda ölüm, içinde yaşanılan bu güzel dünyayı sona erdirecek bir tehdit şeklinde varlığını hissettirirken mutluluğu zaman zaman çocukluk günlerine dönmek suretiyle yakalamaya çalışır. Şiirlerinde yaşamayı âdeta bir ibadet gibi gören, vatan topraklarının mutlu insanlarla dolmasını arzulayan Cahit Sıtkı’nın günlük hazları ölümsüzleştirmesi büyük başarılarından biri kabul edilmiştir. Şiirlerinde yalnızlık, çaresizlik, çirkinlikten şikâyet ve ölüm korkusu yanında yaşama sevinci de dikkati çeken en önemli temalardır. Fazla bir derinlik taşımamakla birlikte sade, akıcı ve âhenkli bir dil kullanması dolayısıyla şiirleri devrinde geniş bir okuyucu kitlesi tarafından sevilerek okunmuştur. Türk edebiyatında şiir üzerine en çok düşünen şairlerden biri olan Cahit Sıtkı bu konudaki görüşlerini çeşitli yazılarıyla mektuplarında uzun uzadıya açıklamıştır. Yazılarından birinde, “Şiir kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır” der. Ona göre kelime annedir, dosttur, hasrettir, hayaldir; yani bir anlamı, çağrışımı, bir gölgesi, hatta bir rengi ve adı olan nesnedir. Şiirde mükemmellik ne aruzun ne hecenin ne de serbest veznin tekeli altındadır. Mükemmellik şairin kullandığı dilden âzamiyi koparmasıdır.
Cevat Sadık ve İrfan Kudret takma adlarıyla bir kısım şiirleriyle paralellikler gösteren hikâyeler de yazan Cahit Sıtkı, şahsî yaşantısının ve kültürünün kendisine kazandırmış olduğu birikimi şiirleriyle birlikte hikâyelerinde de bol bol kullanmıştır. Zaman zaman hikâyelerinde işlediği konuları kelimelerin istifinden doğan şiir sesine ulaştıkları zaman şiirine geçirmiş, bazan da şiirini yazdıktan sonra onu bir de hikâyede işleyerek açıklamıştır. Böylece hikâye ve şiirleri âdeta birbirini tamamlamıştır. Olay örgüsünün genellikle basit bir çerçevede geliştiği hikâyeleri her şeye rağmen hayatın yine de yaşanmaya değer olduğunu anlatır (hikâyelerinin bir kısmını Selahattin Önerli derlemiştir, bk. bibl.). Cahit Sıtkı ölümünden sonraki yıllarda da sevilen ve okuyucusu azalmayan bir şair olmaya devam etmiştir.
Eserleri. Şiir: Ömrümde Sükût (İstanbul 1933), Otuz Beş Yaş (İstanbul 1946), Düşten Güzel (İstanbul 1952), Sonrası (yetmiş üç yeni, on tercüme şiir, ölümünden sonra hakkında yazılanların bir kısmı, İstanbul 1957), Bütün Şiirleri (haz. Asım Bezirci, İstanbul 1983).
Mektup: Ziya’ya Mektuplar (Ziya Osman Saba’ya yazdığı elli yedi mektup; başında Saba’nın “Cahit’le Günlerimiz” başlığıyla yer alan uzun bir yazısı vardır, İstanbul 1957), Eşime ve Nihal’e Mektuplar (haz. İnci Enginün, Ankara 1989).
Makale-deneme: Yazılar, Makaleler, Konuşmalar, Yanıtlar (haz. Hakan Sazyek, İstanbul 1995).
İnceleme: Peyami Safa: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1940).
Tercüme: Fransa’da Müstakil Resim (A. Basler – C. Kunstler’den, A. Muhip Dıranas’la birlikte, I-II, İstanbul 1938). Cahit Sıtkı’nın şiirlerinden otuz üçü Necdet Adabağ tarafından İtalyanca’ya çevrilerek yayımlanmıştır (Trentacinque anni [Milano 1972]).
BİBLİYOGRAFYA
Güngör Gençay, Cahit Sıtkı Tarancı, Ankara 1956.
Muzaffer Uyguner, Cahit Sıtkı Tarancı: Hayatı, Sanatı, Eseri, İstanbul 1966.
Şevket Beysanoğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Ankara 1969.
Mehmet Kaplan, Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, İstanbul 1973, s. 107-116.
a.mlf., Edebiyatımızın İçinden, İstanbul 1978, s. 196-206.
Selahattin Önerli, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Hikâyeciliği ve Hikâyeleri, Ankara 1976.
Gültekin Samanoğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Ankara 1988.
İnci Enginün, Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, İstanbul 1991, s. 240-249.
a.mlf., Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, İstanbul 2001, s. 72-74.
Önder Göçgün, “Şiir Dünyası İçinde Cahit Sıtkı Tarancı”, Diyarbakır: Müze Şehir (haz. Şevket Beysanoğlu v.dğr.), İstanbul 1999, s. 319-333.
Şaban Sağlık, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Hikâyeleri Üzerine Bir İnceleme, Ankara 2003.
Milliyet Sanat Dergisi (Ölümünün 20. Yılında Cahit Sıtkı Tarancı-özel sayı), sy. 200, İstanbul 1976.
“Tarancı, Cahit Sıtkı”, TDEA, VIII, 251-254.
Ramazan Korkmaz, “Cahit Sıtkı Tarancı”, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi, Ankara 2007, VIII, 195-198.
Doğum günü: Özcan Arkoç kimdir?
1939 yılında Tekirdağ Hayrabolu’da doğan Özcan Arkoç, futbol hayatına 1952 yılında Alpullu Şekerspor alt yapısında ve amatör takımında başlamıştır.
1954 yılında Vefa Kulübü'ne geçmiş ve dönemin efsane takımı olan bu takımın kalesini genç yaşta olmasına rağmen başarıyla korumuştur.
1958 yılında Fenerbahçe’ye, 1962 yılında ise Beşiktaş’a transfer olmuştur.
1964-66 yılları arasında Avusturya’nın Wien Takımı’nda kalecilik yapan Arkoç, daha sonra Almanya’nın Hamburger SV Takımı’nda futbol oynamıştır.
9 kez milli olan Arkoç, Hamburger SV’in teknik direktörlüğünü de yapmıştır.
Avrupa Kupası finali oynayan ilk Türk futbolcu ve UEFA Süper Kupası maçında görev alan ilk ve tek Türk teknik direktör olmştur. Hamburg kadrosunda bulunan Kevin Keegan ve Felix Magath gibi önemli isimlerin hocalığını yapmış ve kariyerini Hamburg kulübünde noktalamıştır.
ÖZCAN ARKOÇ HANGİ TAKIMLARDA OYNADI?
Vefa, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta oynayan Özcan Arkoç, dokuzu A Milli olmak üzere toplam 28 maçta ay-yıldızlı formayı giymiştir.
Bunların yanı sıra Avusturya'da Austria Wien, Almanya'da da Hamburg takımlarında görev almıştır.
17 Şubat 2021'de aramızdan ayrılmıştır.
Doğum günü: Murat Soydan kimdir?
Murat Soydan, 2 Ekim 1940, Babasının memuriyeti dolayısıyla Kırklareli’in Lüleburgaz ilçesinde doğmuştur. Gerçek adı Rüçhan Tercan’dır. İlk ve ortaokulu Lüleburgaz’da, liseyi Edirne’de okudu. Üniversite için İstanbul’a geldi. İktisadi İlimler Akademisi’nde okurken bir yandan da İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Musikisi bölümünü bitirdi. Aynı zamanda üniversite tahsili sırasında Tekel’de memurluk yaptı.[kaynak belirtilmeli]
Askerliğini yedek subay olarak yaptıktan sonra 1966 yılında “Perde” mecmuasının açtığı yarışmayı Tanju Korel ile birlikte kazanarak sinemaya geçti.
Oyunculuk kariyeri
Sanat hayatına sinemada 1966 yılında "Kolsuz Kahraman" adlı filmle başlayan Murat Soydan, 200'e yakın filmde rol aldı. Dizi filmlerde de oynayan sanatçı, bir dönem Sinema Oyuncuları Derneği başkanlığı yaptı. 1970'li yılların "Jön" oyuncularından olan Murat Soydan, birçok filmde Türkân Şoray ve Hülya Koçyiğit'le baş rolü paylaşmıştır. Murat Soydan, 2016 yılında hayatını ve filmlerini konu alan bir kitap çıkardı.[2]
Murat Soydan 1966 yılında ''Perde'' Mecmuası'nın düzenlediği yarışmada birinci seçilmiş ve «Kolsuz Kahraman» filmiyle sinemaya başlamıştır[3] (1966). ''Dünyanın En Güzel Kadını'', «Ayşem», «Yalan Yıllar», ''Kahveci Güzeli'', ''Sana Dönmiyeceğim'', 'Nisan Yağmuru'', ''Yarın Başka Bir Gündür'' gibi birçok filmin başrolünde oynayan, 1969 yılında İzmir’de 'Över' bahçesinde sahneye çıkan Murat Soydan hâlen filmlerde oynamakta ve şarkıcılık yapmaktadır.
Filmografi
1966: Kolsuz Kahraman
1967: Ayrılık Olmasaydı
1967: Bir Dağ Masalı
1967: Şaşkın Hafiye Killing'e Karşı
1967: Şeyh Şamil
1967: Tapılacak Kadın
1968: Abbase Sultan
1968: Cemile
1968: Kahveci Güzeli
1968: Ağla Gözlerim
1968: Ayşem
1968: Dağları Bekleyen Kız
1968: Dünyanın En Güzel Kadını
1968: İstanbul'u Sevmiyorum
1968: Kara Gözlüm Efkarlanma
1968: Sevmekten Korkuyorum
1968: Şeyh Ahmet Şeyhin Oğlu
1968: Vahşi Bir Erkek Sevdim
1968: Yalan Yıllar
1969: Yarın Başka Bir Gündür
1969: Aşk Bu Değil
1969: Devlerin Öcü
1969: İntikam Yemini
1969: Izdırap Şarkısı
1969: Kadere Boyun Eğdiler
1969: Kaderimsin
1969: Kızıl Vazo
1969: Kölen Olayım
1969: Nisan Yağmuru
1969: Ömercik Babasının Oğlu
1969: Sana Dönmeyeceğim
1969: Ümit Dünyası
1970: Altın Tabancalı Adam
1970: Ölüm Fermanı
1970: Beleşçi Murat
1970: Buğulu Gözler
1970: Bülbül Yuvası
1970: Eyvah
1970: Kan Kusturacağım
1970: Kralların Öfkesi
1970: Ölüm Emri
1970: Saadet Güneşi
1970: Son Söz Benim
1970: Tehlikeli Oyun
1970: Yaşamak İçin
1971: Ah Bir Zengin Olsam
1971: Altın mı Aşk mı
1971: Aşkımı Kanla Yazdım
1971: Büyük Acı
1971: Çapkın Ve İnsafsız
1971: Geldi Sevdi Vurdu
1971: Şahinler Diyarı
1971: Sevmek Ve Ölmek Zamanı
1971: Yaban Ali
1972: Afacan Harika Çocuk
1972: Zulüm
1972: Asi Gençler
1972: Evlat
1972: Falcı
1972: Gönül Oyunu
1972: Gümüş Gerdanlık
1972: Kahpe Tuzağı
1972: Ölümle Sevişenler
1972: Vahşi Bir Kız Sevdim
1973: Dert Bende
1973: İki Süngü Arasında
1973: Kurt Dölü
1973: Pembe Dünya
1973: Siyah Gelinlik
1974: Diriliş
1974: Mağlup Edilemeyenler
1975: Kadınlar Hayır Derse
1976: Adalı Kız
1978: Sabır Taşı
1982: Vatan Kucağında
1983: Küçük Eller
1984: Yaşadıkça
1984: Aşkım Günahımdır
1984: Balayı
1984: Kızgın Güneş
1984: Sev Ölesiye
1985: Benim Gibi Sev
1986: Allah Şahidim Olsun
1986: Ana Kucağı
1986: Erkek Milleti
1986: Hayat Kadını
1986: Sıcak Geceler
1987: Çember
1987: Günah Olmasa
1987: Yıllar
1988: Babam Ve Ben
1988: Bana Allah Acısın
1988: Bebek Yüzlü
1988: İki Zarf Bir Hayat
1988: Kırmızı Gece
1988: Reis Bey
1988: Toprağın Gücü
1988: Ümitler Kırılırsa
1989: Hep Ezildim
1989: Oyunun Sonu
1989: Vahşi Ve Güzel
1989: Zulüm Treni
1990: Afacan Ateş Parçası
1990: Almanya Macerası
1990: Dertler İnsanı
1990: Dünya Boştur
1990: Yalnız Değilsiniz
1991: Geçmişe Açılan Pencere
1991: Git Gidebilirsen
1991: Siyabend-ü Xece
1991: Sonsuza Yürümek
1992: Ben Anayım
1992: Çıldırtan Özlem
1992: Mailoğlu
1992: Zor Görev
1993: Al Dudaklım
1993: Ali Semerkandi Hz. / Niyet Hayır, Akıbet Hayır
1993: Behlül-i Dana Hz.
1993: Emekli
1993: Gecem Ve Gündüzüm
1993: Güneşi Uyandırmadan
1993: Kederli Yıllar
1993: Lekeli Melek
1993: Onu Beklerken
1993: Yabancı
1993: Yalan Yıllar
1994: 155 Polis İmdat
1994: Afacan Tatlı Bela
1994: Ateş Sönüyor
1994: Bir Kral
1994: Deliler Kudurunca
1994: Dönüş
1994: İki Küçük Yaramaz
1994: İkimiz de Sevmiştik
1994: Öfke
1994: Şöhretin Bedeli
1994: Zor Görev
1995: Afilli Kemal
1995: Analar Ölmez
1995: Aşkın Gücü
1995: Düğüm
1995: Issızlığın Ortasında
1995: Kader
1995: Yahya Kaptan
1995: Yaman Gazeteci
1996: Acı Ve Tatlı Günler
1996: Bodyguard
1996: Ekmek
1996: Gerçeğe Dönüş
1996: Karanlıkta Gözlerime Bak
1996: Zehirli Çiçek
1997: Baharın Son Günleri
1997: Canısı (2)
1997: Canısı
1997: Oyun Bitti
1998: Marziye
1998: Cinayet Var
1998: Merhaba Hüzün
1998: Sibel
1999: Artık Dün Yok
1999: Gece Şahinleri
1999: Gölgeler Silinirken
1999: Şampiyon
2000: Biri Yer Biri Bakar
2000: Dönüşü Olmayan Yol
2000: Kızım ve Ben
2000: Ruhların Cinayeti
2000: Tutku Suçları
2001: Güz Gülleri
2001: Nasibim
2001: Yeni Hayat
2002: Seni Yaşatacağım
2002: Sensiz Yaşanmaz
2003: Umutların Ötesi
2004: Derbent Deresi
2004: Dudaktan Kalbe
2004: Tohum
2005: Acı Hayat
2005: Akşemsettin
2005: Alaturka
2005: Asiye ile Nazım
2005: Asiye
2005: Babam Geri Döndü
2006: Karagöz ve Hacivat
2006: Silahların Gölgesinde
2006: Taşa Yazılan Aşk
2007: Sinekli Bakkal
2007: Avrupalı
2007: Kan Damlaları
2007: Oğlum İçin
2007: Vatan Sağolsun
2008: Para=Dolar
2014: O Hayat Benim
Ödülleri
1972: 9. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Erkek Oyuncu - Zulüm
2016: 23. Uluslararası Adana Film Festivali – Yaşam Boyu Onur Ödülü
Doğum günü: Işık Yücesoy kimdir?
Ses sanatçısı; tiyatro, sinema ve dizi film oyuncusu, tiyatro yönetmeni. Boy 1.68 m, kilo 73 kg. 2 Ekim 1945, Kırklareli doğumlu. Sanatla iç içe bir ailede dünyaya geldi. Babası müzik öğretmeni Selahattin Yücesoy, dedesi bestekâr Asım Bey ve halası Türk tiyatrosunun ünlü oyuncularından Muazzez Kurdoğlu’dur. İlk müzik çalışmalarına babasının yönlendirmesiyle küçük yaşlarda piyano çalmayı öğrenerek başladı. İstanbul’da devam ettiği ortaokul öğrenimi boyunca altı yıl süreyle okulun voleybol takımının kaptanlığını yaptı. Liseyi bitirdiğinde Rasimpaşa Spor Kulübü tarafından transfer edildi, ancak sanat daha ağır basınca profesyonel spordan vazgeçmek zorunda kaldı.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda oyunculuk eğitimi alarak mezun olduktan sonra 1969 yılında Devlet Tiyatrosu'nda çalışmaya başladı. 6 yıl sonra birtakım sorunlar nedeniyle işten ayrıldı. O günlerde gelen teklifleri değerlendirerek 1975 yılında şarkıcı olarak sahne almaya başladı.
İlk 45’liğini 1975 yılında “Çalamazsın Mutluluğu/Köye Geldi Bir Gelin” adıyla piyasaya sürdü. Bu arada Fikret Şenes, Fikret Bostancı ve Noray Demirci gibi söz yazarlarıyla tanıştı ve çalışma fırsatı buldu. 1977’de ikinci 45’liği “Açılmamış Mektup/İçmeden Sarhoş”u ve aynı yıl “Bir Var Bir Yok/Sen Seni”yi çıkardı. Bu albümdeki “Sen Seni” şarkısının besteci Selami Şahin’ aitti. 1978 yılında son 45’liği olan “Sen İnanma / Ya Seninle Ya Sensiz”deki “Ya Seninle Ya Sensiz” müzik piyasasında oldukça büyük bir etki yaptı. Kendi kurduğu müzik firması Orient Plak’tan çıkardığı bu albüm çıktığı hafta 100 bin satış rakamına ulaştı. İlk plaklarında Türkçe sözlü yabancı şarkılar seslendiren Işıl Yücesoy, sahne çalışmalarında İngilizce, İtalyanca ve Rusça şarkılar söyledi.
Sanatçı, 1970’lerin siyasi ortamından olumsuz etkilenerek müzik çalışmalarını bıraktı. 1981 yılında film sektörüne girdi. Sanatçı bu yıldan sonra pek çok dizi ve filmde yer aldıktan sonra 2004 yılında Çağan Irmak’ın yaptığı 2004 tarihli “Çemberimde Gül Oya” dizisiyle yeniden ismini duyurmaya başladı.
Işıl Yücesoy, 2014 yılında yönetmeni Çağan Irmak olan “Unutursam Fısılda” isimli filmde Hümeyra, Mehmet Günsür, Farah Zeynep Abdullah, Kerem Bursin ile birlikte oynadı. 2014 yılı Mart ayında başlayan "Kara Para Aşk" dizisine Eylül 2014 tarihinde 2. sezonda katılarak başrollerinde Engin Akyürek ile Tuba Büyüküstün ve diğer rollerde Erkan Can, Saygın Soysal, Öykü Karayel gibi isimlerle birlikte rol aldı. Sanatçı 2015 yılında yayınlanmaya başlayan “Hayat Mucizelere Gebe” dizisinde Esma rolünü canlandırdı.
Işıl Yücesoy, oynadığı son dizilerden “Aşk ve Mavi”de Ali’nin annesi Refika rolündedir. Güngörmüş, otoriter bir kadındır. Konağın ve Göreçki ailesinin asıl lideri... Şu hayatta en önemli şey oğulları... Oğlunun canına kasttettiği için gelini Mavi'yi ebedi düşmanı belleyecektir.
Sanatçı, 1969 yılında başladığı tiyatro oyunlarını da 2000 yılına kadar devam ettirerek pek çok karakteri canlandırdı. 2010 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye konulan “King Kong’un Kızları: Theresia Walser” adlı tiyatro oyununun da yönetmenliğini yaptı.
Gazeteci ve yazar Tanju Cılızoğlu ile evliliğinden (1 Temmuz 1989) Meneviş adlı bir kız çocuğu annesidir. Bir süre ABD’de yaşayan sanatçı yeniden Türkiye’ye dönmüştür.
Tiyatro oyunculuğu yanı sıra pek çok film ve dizide rol alan Işıl Yücesoy, son yıllarda da da yeni projelerde yer almayı sürdürmektedir.
Ödülleri:
En İyi Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 13. ÇASOD "En İyi Oyuncu" Ödülleri 2006
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 16. Ankara Film Festivali 2005
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 12. Uluslararası Altın Koza Film Festivali 2005
En İyi Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 28.Siyad Türk Sineması Ödülleri 2006
Albümleri:
En İyileriyle Işıl Yücesoy
Hani Ben
Köye Geldi Bir Gelin
Hayat Herkese Aynı
Zamansız
45’likleri:
1975 - Çalamazsın Mutluluğu - Köye Geldi Bir Gelin,
1977 - Açılmamış Mektup - İçmeden Sarhoş,
1977 - Bir Var Bir Yok - Sen Seni,
1978 - Sen İnanma - Ya Seninle Ya Sensiz,
1979 - Bir Evet Yeter (LP).
Popüler Şarkıları:
Açılmamış Mektup
Ağlamak Güzeldir
Ajda Pekkan Ya Sonra Ajda Pekkan
Bir Evet Yeter
Bir Var Bir Yok
Büyümedim
Çalamazsın Mutluluğu
En İyileriyle Albümü En İyileriyle
Hani Ben Albümü Hani Ben
Hayat Herkese Aynı
İçmeden Sarhoş
Köye Geldi Bir Gelin Albümü Köye Geldi Bir Gelin
Meğer (feat. Yeşim Salkım)
Ne Var Ne Yok
Sen Seni
Seviyorum
Ya Seninle Ya Sensiz
Zamansız (feat. Çağan Irmak)
Zamansız Albümü Zamansız
Yönettiği Bazı Tiyatro Oyunları:
2010 - King Kong'un Kızları : Theresia Walser - İstanbul Devlet Tiyatrosu
Rol Aldığı Bazı Tiyatro Oyunları:
2000 - Küçük Adam Ne Oldu Sana : Hans Fallada - İstanbul Devlet Tiyatrosu,
1996 - Orkestra (oyun) : Arthur Miller - İstanbul Devlet Tiyatrosu,
1995 - Giydirici : Ronald Harwoorld - İstanbul Devlet Tiyatrosu,
1993 - Abdülcambaz : Turhan Selçuk - İstanbul Devlet Tiyatrosu,
1992 - Yedi Kadın : Barbara Schottenfeld - İstanbul Devlet Tiyatrosu,
1988 - Üç Kuruşluk Opera : Bertolt Brecht - İstanbul Devlet Tiyatrosu,
1988 - Sarı Naciye : Recep Bilginer - Ankara Devlet Tiyatrosu,
1974 - Yollar Tükendi : Ülker Köksal - Ankara Devlet Tiyatrosu,
1970 - Haydutlar : Friedrich Schiller - Ankara Devlet Tiyatrosu,
1970 - Kanlı Düğün : Federico Garcia Lorca - Ankara Devlet Tiyatrosu,
1969 - Yeryüzü Cenneti : Tennessee Williams - Ankara Devlet Tiyatrosu.
Rol Aldığı Film ve Diziler:
Ben Bu Cihana Sığmazam (Gülendam, TV Dizisi 2022)
Ferhat ile Şirin (TV Dizisi 2019)
Aşk ve Mavi (Ali’nin annesi Refika, TV Dizisi 2016)
Hayat Mucizelere Gebe (Esma, TV Dizisi 2015)
Kara Para Aşk (2. Sezon, Nedret Hala, TV Dizisi 2014)
Unutursam Fısılda (Hanife'nin İleri Yaşı, Sinema Filmi 2014)
Yer Gök Aşk (3. Sezon, Hamiyet, TV Dizisi 2010-2012)
Prensesin Uykusu (Hayalet, TV Dizisi 2010)
Yol Arkadaşım (2 Sezon, Nalan, TV Dizisi 2008-2009)
Goncakaranfil (Babaanne, TV Dizisi 2008)
Zoraki Koca (Saadet, TV Dizisi 2007)
Rüya Gibi (İhya, TV Dizisi 2006)
Güz Yangını (Dila Hanım, TV Dizisi 2005)
Çemberimde Gül Oya (Sema, TV Dizisi 2004)
Korkuyorum Anne (Neriman, Sinema Filmi 2004)
Üvey Baba (Hanımağa, Azize, TV Dizisi 2000)
Bizim Sokak (TV Dizisi 1999)
Geçim Otobüsü (Gazeteci, Sinema Filmi 1984)
Sekiz Sütuna Manşet (TV Dizisi 1982)
Milcano (Sinema Filmi 1981)
Doğum günü: Murat Garipağaoğlu kimdir?
Murat Garipağaoğlu, 2 Ekim 1969 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 1987'de İzmir Bornova Anadolu Lisesi’ni tamamladı. 1989 yılında başladığı Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümünden mezun oldu. Garipağaoğlu, mezun olduktan sonra istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu'na girdi. Burada kırkın üzerinde oyunda rol aldı. “Macbeth”, “Woyzeck”, “Marat Sade”, “Zengin Mutfağı” gibi oyunların başrollerini üstlendi. Zengin Mutfağı oyunundaki performansıyla 2013, Afife Jale Ödüllerinde "En Başarılı Komedi/Müzikal Oyuncusu Ödülü'ne layık görüldü.
2014'te “Diğer Yarım dizisinde imam Sabri karakterini canlandırırken İpek Tuzcuoğlu, Orhan Kılıç, Gonca Sarıyıldız, Alican Albayrak, Nevra Serezli, Ruhi Sarı ile birlikte rol aldı.
2016 yılında başrollerinde Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Barış Bağcı, Hülya Darcan gibi isimlerin yer aldığı “Diriliş: Ertuğrul” dizisine “Sadeddin Köpek” karakterini canlandırarak girdi.
Ödülleri : 2013 – Afife Jale Ödüllerinde "En Başarılı Komedi/Müzikal Oyuncusu Ödülü - Zengin Mutfağı 2010 - X.Lions Tiyatro Ödülleri - Yardımcı Erkek Oyuncu: Murat Garipağaoğlu, Yastık Adam, Talimhane
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları : 2012 - Zengin Mutfağı : Vasıf Öngören - İstanbul Şehir Tiyatroları 2010 - Marat Sade : Peter Weiss - İstanbul Şehir Tiyatroları 2010 - Piyano : Trevor Griffiths - Talimhane Tiyatrosu 2008 - Yastık Adam : Martin McDonagh - Talimhane Tiyatrosu 2007 - Kırmızı Pazartesi : Gabriel García Márquez - İstanbul Şehir Tiyatroları 2004 - Macbeth :William Shakespeare - İstanbul Şehir Tiyatroları 2003 - Woyzeck :Karl Georg Büchner - İstanbul Şehir Tiyatroları 2002 - Kuş Operasyonu :Hristo Boytçef - İstanbul Şehir Tiyatroları
Filmleri ve Dizileri : Oyuncu : 2016 - Diriliş: Ertuğrul (Sadeddin Köpek) (TV Dizisi) 2014 - Diğer Yarım (İmam Sabri) (TV Dizisi) 2014 - Cinayet (Nurettin) (TV Dizisi) 2012 - Suskunlar (Sermet) (TV Dizisi) 2012 - Bu Son Olsun (Gültekin) (Sinema Filmi) 2007 - Dicle (Halilzat) (TV Dizisi) 2002 - Çamur (Sinema Filmi)
Doğum günü: Cemal Hünal kimdir?
Cemal Hünal, 2 Ekim 1976 tarihinde İstanbul Maçka Teşvikiye’de doğmuştur.
Çocukluğu Maçka’da, dedesinin yaptığı ve kendi adını verdiği bir apartmanda geçti, Cemal Hünal Apartmanı’nda. Kerem adında bir erkek kardeşi var. Babası eki sanayicilerden Atilla Hünal’dır. Annesinin adı Vicki Hünal.
İstanbul’da Saint Benoit Fransız Lisesi‘nde iki yıl okuduktan sonra yaşadığı disiplin sorunu nedeniyle ailesi tarafından 17 yaşındayken 1993 yılında İskoçya’ya, Gordonstoun International Summer School’a gönderildi. Ardından Los Angeles Ucla Extension’da, Santa Monica Collage’da ve London Film School’da tiyatro ve sinema eğitimi aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde çeşitli kısa filmlerde rol almıştır. Üniversite hayatı boyunca da mutfaklarda çalıştı. Bulaşıkçılık, aşçılık, barmenlik yaptı. En son Los Angeles’da senaryo analistliği yaptı.
2007 yılında “Ulak” filmi ile başladığı sinema kariyerinde, 2008 yılında çekilen “Issız Adam” filmiyle tanındı. 2007, 2009 yılları arasında Antakya’da çekilen “Asi” dizisinde oynadı. Antakya’da atları köpekleri olan bir köy evi var.
Nişantaşı’nda “Zazie”adında İtalyan restoranı ve İstanbul Adalarda Sedef Adasında “Port Sedef” adıyla bir beach club tarzında işletmesi var.
Daha önce Los Angelesyaşındayken evlenip 2004 yılında 28 yaşındayken de boşanmış .
Cemal Hünal, Lale Cangal ile 18 Eylül 2011 tarihinde evlendi.
Rol aldığı tiyatro oyunları
- 2' si 1 Arada: Ahmet Kazanbal - Gate Sahne Sanatları 2015
Öfke (oyun) : John Osborne - Tiyatro Arı - 2012
Aşk Kokusu : Neil Simon - Tiyatro Şenay - 2010
Rol aldığı diziler
Asi ( 2007-2009) - Kerim
Kış Masalı (2009) - Ali Murat
Adanalı (2010) - Alex
Seni Bana Yazmışlar (2011) - Yalçın
Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam (2012) - Murat
Osmanlı Tokadı (2013) - Moğol
Tatar Ramazan (dizi) (2013) - Rüstem Sinan
Paramparça (2014) - Alper
Rol aldığı filmler
Kırmızı (2015) - Umut
Günce (2013) - Cengiz
Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda (2013) - Mert
Kaos Örümcek Ağı (2012) - Mansur
Ayaz (2012) - Şahin
Romantik Komedi (2009) - (2010) - Mert
Peşpeşe - (2010) - Bora
Issız Adam : Çağan Irmak - (2008) - Alper
Ulak : Çağan Irmak - (2007) - Ulak İbrahim
Doğum günü: Burcu Esmersoy kimdir?
2 Ekim 1976 yılında İstanbul'da doğmuştur.Annesinin ismi Kamile babasının ismi ise Timur'dur. Çerkez kökenli bir sunucudur.Annesi ile babası o henüz 4 yaşındayken ayrılmışlardır.Ablası ve babaanesinle beraber yaşamıştır.
Beşiktaş Lisesi'ni bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi'ne giren Esmersoy, bu okulda Turizm İşletmeciliği okudu ve bu bölümden mezun olmasının ardından New York Üniversitesi'nden Hospitality, Tourism and Sports Management eğitimi aldı.
1997 yılında katıldığı güzellik yarışmasında "Miss International" seçilerek Türkiye'yi Japonya'da temsil etti ve "Dostluk Güzeli" oldu. 1998 yılında Günel Zeynalova-Didem adlı klipte Didem karakterinde oynamıştır. Kanal D'de çocuk programları yapımcılığı ve program sunuculuğu yaptı. Dialog Spikerlik ve Sunuculuk Okulu'nu derece ile bitirdi. 2000 ile 2005 yılları arasında CNN Türk'te spor departmanında dış haber editörlüğü, muhabirlik ve spor spikerliği yaptı.
Formula 1 yarışlarını yerinde takip etti ve programlar yaptı. 2010 yılında vizyona giren Romantik Komedi filminde küçük bir rol oynadı ve filmdeki dansıyla büyük beğeni topladı. Burcu Esmersoy, iyi derecede İngilizce ve İtalyanca biliyor. Burcu Esmer Ferrari Reklam Pazarlama Sponsor müdürü ile 2005 tarihinde Paris'te evlenmiştir.2008 tarihinde ise ayrıldılar.
30 Ekim 2010 tarihinde yayınlanmaya başlayan Acun Ilıcalı'nın yapımcılığını üstlendiği "Yok Böyle Dans" yarışmasında yarışmacı olarak bulundu. Azra Akın'ın İlk sezonun kazananı olduğu yarışmada; Azra Akın, Bedük, Bora Kozanoğlu, Burcu Esmersoy, Burcu Güneş, Defne Joy Foster, Derya Büyükuncu, Eda Taşpınar, Güneri Civaoğlu, Metin Arolat, Nilgün Belgün, Pascal Nouma, Ragga Oktay, Sibel Arna gibi ünlüler yarıştı, jüri koltuğunda ise Lilia Bennett, Saba Tümer, Sait Sökmen ve Tan Sağtürk bulunmuştur.
2011 yılında yapılan "Yok Böyle Dans" yarışmasında ise Burcu Esmersoy sunucu olarak görev yapmıştır. 2012 yılında Acun Ilıcalı'nın hazırlayıp sunduğu Survivor Ünlüler Gönüllüler yarışmasında da sunuculuk yaptı.
Oynadığı Dizi Ve Filmler :
2012 – Çocuklar Duymasın
2011 – Dedektif Memoli
2010 – Romantik Komedi
Commenti