Ataşehir Tüm Emekliler Derneği Başkanı Cafer Çağrıtekinci yazdı: Emeklilerin durumu, Emekliler ne istiyor?
EMEKLİ KİMDİR?
Emekli; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yasaların belirlediği süre içerisinde çalışma süresini tamamlayarak, belli bir maaş bağlanmış kimselere emekli denir. Ülkemizdeki emekli; hayatının en güzel yıllarını bu ülkenin gelişmesi, kalkınması için harcamış, üretmiş, alın teri dökmüş, bu ülkeye vergi vermiş ve pirim ödemiş kimselerdir.
Gelişmiş ülkelerdeki emekliler; normal çalışma sürelerini tamamlayıp emekli olduklarında; kendilerine bir yaşam proğramı yapıp, gezip görecekleri yerleri, sinema, tiyatro, resim yapma, kitap okuma gibi kültürel faaliyetlerde bulunmayı, ömrünün kalan kısmını insanca yaşamak için planlar yapan ve bu planları hayata geçirmek için, ülkenin milli gelirinden paylarına düşeni alan kişilerdir.
Ülkemizdeki emekliler ise; gelişmiş ülkelerdeki emeklilerin tam tersine, güzel hayaller kurmanın ve güzel planlar yapmanın aksine; ikinci bir iş bulmanın peşinde koşarlar. Hatta başka ek işler bulmanın arayışı ve sıkıntısıyla karşı karşıya kalırlar. O da ikinci bir iş bula bilirlerse, kendilerini şanslı sayarlar. Ya da emekli olduklarında, kendilerine bağlanan açlık sınırının altındaki üç beş kuruş maaşla bin bir zorluk ve perişanlıkla, bırakınız güzel hayaller kurmayı, evinden bile dışarı çıkmaya korkan, torunlarına harçlık veremediği için, köşe bucak kaçan, arkadaşına bir bardak çay ısmarlayıp doyasıya sohbet bile edemeyen, ülkenin Milli gelirinden payına düşeni alamayan, ülke nüfusun neredeyse üçte birini oluşturan büyük bir nüfusa sahip olan emekliler; hiç hak etmediği bir yaşama layık görülmekte, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmektedir.
Oysa; Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, her konuda olduğu gibi, emekliler konusunda da bize yol göstermiş, emeklilerin önemini ve emekliye verilmesi gereken değeri şöyle şu cümlelerle anlatmıştır.‘’ MAZİDE MUKTADİRKEN BÜTÜN KUVVETİYLE ÇALIŞMIŞ OLAN EMEKLİSİNE VE YAŞLISINA KARŞI MİNNET HİSSİ DUYMAYAN BİR MİLLETİN İSTİKBALE GÜVENLE BAKMAYA HAKKI YOKTUR.’’ demiştir.
Ülkemizdeki emeklilerimizin % 95’i büyük sıkıntılar içinde yaşamaya devam etmektedir. Ne demek, ülkede herkes milli gelirden pay alacak emekli alamayacak. Bunun anlamı şudur: Emekli, bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşıdır.
Emekli yaşı 65’e çıkarılarak, mezarda emekli olmanın önü açılmıştır. Artık çalışanlarımız kolay kolay emekli olamayacaklar. Emekli maaşı bağlama oranları % 3’ten % 2’ye düşürülmüş, dolasıyla bundan sonra emekli maaşları daha düşük bağlanmaktadır. Uygulanan yanlış ekonomiler nedeniyle, emeklilerin yaşamı cehenneme dönüşmüştür. Ayrıca; emeklilerin sendika kurma hakkı verilmemektedir.
Türkiye’de 15 milyon emekli ve bir o kadar dul, yetim ve aileleri vardır. Genç ve sağlıklı iken yıllarca çalışarak ülkeye hizmet etmiş emeklilerin büyük bir bölümünün açlık sınırı altındaki aylığı ile yaşam savaşı vermektedir.
‘’Kaynak yok’’ denilerek milyonlarca emekli sefalete mahkum edilmiş ve emekliler her gün daha da artan sorunlar yumağı ile boğuşmaktadır.
EMEKLİLER NE İSTİYOR?
* Emekliler, çağdaş yaşamın tüm olanaklarından faydalanabilecekleri onurlu, kaliteli bir yaşam sürdürmek istiyorlar.
* Emeklilerimiz içine girdikleri yeni yaşam koşullarına uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için rehberlik ve danışmanlık hizmetleri verilmesini istiyorlar.
* Kültür turizmi projeleri ile yüksek sezon dışında emekli vatandaşlarımıza uygun konaklama ulaşım seçenekleri sunularak, ülkemizin dört bir yanında tatil imkanı sağlanmasını istiyor.
Toplumun tüm kesimleri gibi emeklilerimizin de doğrudan milli gelir artışından pay alması emekli maaşlarına doğrudan yapılacak yansıma ile sağlanmasını istiyorlar.
* Bakıma muhtaç olan yaşlılarımıza, emeklilerimize sahip çıkılmasını, yaşam kalitelerini yükseltilmesini istiyorlar.
* Bütün emeklilerimizin maaşlarımızın açlık sınırının üzerine çıkmasını, emeklilerimiz, onurlarını koruyarak insanca yaşayacakları düzeyde bir gelir sağlanmasını istiyorlar.
Emeklilerimizin bakmakla yükümlü olduğu evlenmemiş kız çocukları, eskiden olduğu gibi ölünceye kadar anne ve babasının sosyal güvencesi altında olmasını istiyorlar.
* Emeklilerimizin çokça vakit geçirdiği kıraathanelerde, yerel yönetimler ile işbirliği içerisinde hazırlanacak projelerle gazete, dergi ve kitapların okunduğu kültür mekânları olma özelliği kazandırılmasını istiyorlar.
Comments