Bugün 31 Mayıs. Behiye Aksoy, Uzay Hepari, Ömer Lütfi Akadlı, Ahmet Bedevi'nin ölüm yıldönümü.
BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.
Behiye Aksoy kimdir?
Behiye Aksoy, 19 Eylül 1929 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi ve halasının müziğe aşina olmaları, piyano ve ud çalmalarından ve Müzeyyen Senar ve Münir Nurettin Selçuk'un o devirlerdeki siyah-beyaz filmlerde söylediği film şarkılarından feyiz alıp müziğe olan sevdası kendisiyle birlikte büyüyerek ortaokulu bitirdikten sonra Ankara Radyosu imtihanına girdi. 200 kişi arasından seçilip 1948 yılında stajyer olarak girdiği radyoda repetitör muavinliğine kadar yükseldi.
Maksim Gazinosu tarihinde, Zeki Müren'le yarışan tek kadın rakiptir.[kaynak belirtilmeli] Platin rengi saçları, şık kostümleriyle kendisinden sonra yetişen şarkıcılara öncülük etti. Karekteristik hareketleri, sahnedeki büyük dehası daima ayakta alkışlandı. Plakları öyle çok ilgi gördü ki sanatçıya başarılarından ötürü altın plak değil platin taç armağan edilirdi. Müziği bıraktığı 80'li yıllara kadar daima sevilen ve gözde sanatçılardan olmayı başardı.
Halil Aksoy ile olan evliliğinden Ahmet Kazım isminde bir oğlu vardır. Sanatçı ayrıca Berker İnanoğlu ve Fahrettin Aslan'la evlenip ayrılmıştır. 1967 yılında Kederli Günlerim, 1973 yılında Falcı isimli Türk filmlerinde baş rolde oynamıştır. 2001 yılında alzheimer hastalığına yakalanan sanatçı, 2011 yılında birikimlerinin tamamını elinden çıkartarak huzurevinde yaşamayı tercih etmiştir. Aralık 2014'te yoğun bakıma alınmıştır. 31 Mayıs 2015'te ölmüştür.3 Haziran'da Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Diskografi
Behiye Aksoy (Şençalar Plak)
Dumanlı Meyhaneler (Grafson Plak)
Kıskanırım (Atlas Plak)
1972 Yılının 12 Altın Şarkısı (Atlas Plak)
Unutulmayan Şarkılar Konseri (Atlas Plak)
Sizin İçin Seçtiklerimiz (Yavuz Plak)
Anılarla Sadettin Kaynak (Yavuz Plak)
Unutulmayanlar 1 (Coşkun Plak)
Çağrı (Lider Plak)
Kapın Her Çalındıkça (Coşkun Plak)
Nankör (Harika Plak)
Ölmeyen Nağmeler - Buket 1 (Harika Plak)
Bir Zamanlar 3 (karma) (Ossi Müzik)
Ayrılamayız Artık
At Kadehi Elinden
Elbet Bir Gün Buluşacağız
Bir Kara Sevda
Bir Garip Yolcu
Filmografi
Kederli Günlerim (1967)
Falcı (1972)
Deli Deli Tepeli (1975)
Taş Plaktan Bugüne (1989)
Uzay Heparı kimdir?
Türk müzisyen ve besteci Uzay Heparı, 24 Temmuz 1969 yılında doğdu. Yayla ve Eti Heparı'nın oğludur. Saint Benoit Fransız Lisesi'nden mezun oldu ve İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano bölümünü bitirdi. İlk olarak, 1989 yılında çıkan Zuhal Olcay'ın Küçük Bir Öykü Bu albümünde piyano çaldı. 1990 Eurovision Türkiye Elemeleri'nde de orkestrada klavye çaldı. 1990 yılında tekrar Zuhal Olcay ile çalışan Heparı, Olcay'ın İki Çift Laf albümünde ve ertesi sene Akrep Nalan'ın Dağ Çiçeği albümlerinde piyano çaldı. Erol Evgin'in Erol Evgin İle Yeniden albümünde iki Sezen Aksu şarkısının aranjmanını yaptı.
1991 yılında besteci kimliğini de ortaya çıkardı. Aşkın Nur Yengi'nin ikinci albümü olan Hesap Ver albümündeki bulunan Serserim Benim ve Karanfil şarkılarının bestelerini yaptı. Bu şarkıların sözlerini ise Sezen Aksu yazmıştı. Heparı'nın Aksu ile müzik üzerine yaptığı ortak çalışmalar sonraki yıllarda da devam etti. 1992'de Sertab Erener'in ilk albümü olan Sakin Ol'daki çoğu şarkının düzenlemesini yapan Heparı, üç şarkıyı Aksu ile beraber yazdı. 1993'te ise ikili bu sefer Levent Yüksel'in ilk albümü Med Cezir'e imzasını attı. Aksu ve Heparı, bu albümde Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk ve Kadınım şarkılarını bestelediler.
Eylül 1993'te Uzay Heparı, bu sefer Sezen Aksu'nun Deli Kızın Türküsü albümünde çalıştı. 12 şarkının sekizinin düzenlemesini yaptı. Masum Değiliz ve Adem Olan Anlar şarkılarının bestelerini yaptı. Heparı, Aksu'nun sahne çalışmalarında da kendisine eşlik etti. 1994'te Aksu'nun yurtdışında çıkan Sude single'ında şarkıya yeni bir remix yaptı.
1994 yılında Nükhet Duru'nun kendi adını taşıyan albümüne düzenlemeler yaptı. Ölmeden önce Sertab Erener'in Lâ'l albümü ve Demet Sağıroğlu'nun ilk albümü Kınalı Bebek'i düzenliyordu. Heparı, Demet'in albümünde ilk kez Şehrazat ile çalışmış, son olarak Şehrazat'ın sözlerini yazdığı Kınalı Bebek ve Biçare şarkılarının müziklerini yapmıştı. İki albüm de Heparı'nın ölümünden sonra yayınlandı.
Uzay Heparı, 1992'de Sertab Erener'in Sakin Ol ve 1993'te Orhan Atasoy'un Gemiler kliplerinde kısa roller aldı.1993 yılında Heparı'ya Atıf Yılmaz'ın yönettiği Gece Melek ve Bizim Çocuklar filminin başrolü, asıl başrol oyuncusu Hüseyin Karşın'ın hastalanması nedeniyle, teklif edildi. Derya Arbaş, Deniz Türkali ve Uzay Heparı'nın başrolde oynadığı filmin çekimleri Kasım 1993'te başladı. Film, 1994 yılının Nisan ayında gösterime girdi. Heparı'nın adı birlikte müzik yaptıkları Sezen Aksu ve Aksu'nun o dönemki vokalisti Yıldız Tilbe ile anıldı. Aralık 1993'te modacı Zeynep Tunuslu ile evlendi. Öldüğü sırada hamile olan eşi, 5 Ocak 1995'te oğulları Uzay Kanat Heparı'yı dünyaya getirdi.
20 Mayıs 1994 tarihinde, Demet Sağıroğlu'nun ilk albümü üzerinde çalışmaktayken, kısa süre önce aldığı motoru ile Etiler Koç köprüsü üzerinde Küfe Bar'daki programına gitmekte olan Demet Akbağ'ın park halindeki arabasına çarptı ve International Hospital'de 11 gün süren bitkisel hayatın ardından, 31 Mayıs 1994 tarihinde saat 10.50'de hayatını kaybetti. 1 Haziran'da Teşvikiye Camii'nden kaldırılan naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Ömer Lütfi Akadlı kimdir?
1902 yılında İstanbul’da doğmuş, 1923 yılında Ankara Hukuk Fakültesini bitirmiştir. 1928 yılında Sürmene savcılığına atanarak kamu hizmetine başlayan Akadlı, Ankara’da değişik mahkemelerde hâkimlik ve başkanlık yapmıştır. 1946 yılında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri genel müdürü olarak görev yaptıktan sonra, 14.6.1950 tarihinde Yargıtay üyeliğine, 08.03.1958 tarihinde ise Yargıtay ikinci başkanlığına atanmış, 17.12.1960 - 25.10.1961 tarihleri arasında 1961 Anayasası’nı hazırlamakla görevli Kurucu Meclis üyeliği görevini yürütmüştür.
24.05.1962 tarihinde Yargıtay Büyük Genel Kurulunca Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Akadlı, 02.12.1963 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa Mahkemesi başkanvekilliğine, 07.10.1964 tarihinde ise Anayasa Mahkemesi başkanlığına seçilmiştir. Bu görevi yürütmekte iken Cumhurbaşkanı’nca Cumhuriyet Senatosu üyeliğine seçilen Akadlı, kendi isteğiyle 08.07.1966 tarihinde emekliye ayrılmış ve 31.05.1988 tarihinde vefat etmiştir.
Ahmet Bedevi (Manisa Tarzanı) kimdir?
1899 yılında Bağdat'a 100-125 km kadar kuzeyde olan Samarra şehrinde dünyaya gelmiş Kerkük kökenli bir Türkmendir. Kurtuluş Savaşı'nda savaştığı için kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibidir.
Hayatını Manisa'yı tüm Türkiye'ye örnek olacak şekilde ağaçlandırmaya adamış ve yaşadığı süre boyunca binlerce ağaç dikmiştir. Spil Dağında yaşayan ve Manisa sokaklarında üzerinde sadece şort ile dolaşan Ahmet Bedevi'ye halk Manisa Tarzanı adını takmıştır. 1963 yılında hayatını kaybedince Manisa halkınca bir efsaneye dönüştürülmüş, heykeli dikilmiştir. Her yıl ölüm yıldönümü olan 31 Mayıs'da Manisa'da Ahmet Bedevi için törenler düzenlenir.
Türk Ordusu'nda hem 1. Dünya Savaşı, ardından hem de Türk Kurtuluş Savaşı' na katılır. Ancak Kurtuluş Savaşı'ndan hemen önce, Kafkas Cephesi'nde Kazım Karabekir Paşa'nın komutası altında er olarak olarak görev alır. Kurtuluş Savaşı' nın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisince Kırmızı Şeritli (kurdelalı) İstiklal Madalyası ile şereflendirilir. Her resmi kutlamada göğsüne bağladığı bir palmiye yaprağının üzerine bu madalyayı takar ve tören alanına büyük bir gurur içinde katılır.
Kurtuluş savaşı sonlarında işgalci düşmanın orduları yurdumuzu terk edişleri sırasında Batı Anadolu' daki her yeri ateşe verirler. Alevler öyle kuvvetlidir ki Manisa' nın yemyeşil manzarası katran karasına dönüşür. Tutkulu bir doğa sevdalısı olarak bu durumu üzüntüyle gören Bedevi, savaş sonrasında Manisa'nın manzarasını tekrar yeşile dönüştürmek üzere burada kalmaya karar verir. Askerlik bitmiştir, ancak ona göre bu vatan için ağaç dikmek yeni bir kutsal görevdir. Azimle mücadele ederek bir kaç senede mutlu sona ulaşır.
Yoksul ve yalnız bir yaşam geçirir. 1 Haziran 1933'te 30 lira aylıkla bahçıvan yardımcısı olarak Manisa Belediyesi'nin kadrosuna alınır. Kendisi de yoksul olduğu halde Belediye'den aldığı aylığı fakirlere yiyecek ve giyecek almak için harcayacak kadar yardımseverdir. Yaz, kış şortla ve lastik pabuçlarla dolaşır, Sadece üzerine eski gazete sererek kullandığı ahşap bir sedirinin bulunduğu Spil Dağı'ndaki küçük kulübesinde yorgansız, yataksız ve yastıksız uyur. Tek malvarlığı bunlardır. Yaşamında fazla masrafı olmadığından paraya ihtiyaç duymaz, kazancını fakirler için harcar.
Bir süre sonra saçını ve sakalını uzatmaya karar verir ve görünümünden ötürü halk ona "hacı" demeye başlar. Başkalarının 25-30 dakikada çıkabildiği Spil Dağın'daki Topkale Tepesine o, lastik pabuçlarıyla birkaç dakikada çıkar, kendi saatine göre saat 12:00 olunca muhtemelen askeriye'den kalma eski bir top arabasından 1 el top atışı yaparak saatin 12:00 olduğunu halka da bildirir. Bu yüzden halktan bazıları ona "topçu hacı" da der.
Manisa Tarzanı Ahmet BEDEVİ , 31 Mayıs 1963'te hayata gözlerini yumar.
ความคิดเห็น