Hoş geldiniz!
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı son kurultay olan CHP’nin 4. Kurultayında, 1935’te şöyle der:
“Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş.., ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet! Ve bunları başarmak için arasız, devrimler... İşte, Türk genel devriminin bir kısa diyemi...
Bayanlar, Baylar;
Geçen Kurultaydan bugüne kadar, kültürel ve sosyal alanda başardığımız işler, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal çehresini, kesin çizgileriyle, ortaya çıkarmıştır. Yeni harfleri, ulusal tarihi, öz dili, ar, ilimsel müzik ve teknik kurumları ile, kadını erkeği her hakta eşit, modern Türk sosyetesi bu son yılların eseridir.
Türk ulusu ancak varlığını derin ve sağlam kültür sınırları ile çevreledikten sonradır ki, onun yüksek kapasitesi ve erdemi, uluslararasında tanılır. Türk ulusuna doğunsal rengini veren bu devrimlerden her biri, çok geniş tarihsel devirlerin öğünebileceği büyük işlerden sayılsa yeridir. Bütün bu işler, Partimizin programını, özenle göz önünde tutarak başarılabilmiştir.
Tüzel, sağlık, sosyal, finans, ekonomi ve bayındırlık işlerimizde, hiç durmadan aldığımız yeni tedbirlerin eyi ve yerinde olduğuna kani bulunuyoruz.
Akdeniz’i Karadeniz’e demirle bağladık. Anadolu’da özel şirketler elindeki bütün yolları satın aldık; İstanbul ve İzmir’de liman ve rıhtım işleri devlet eline geçti; Diyarbekir kapısındayız. Antalya’ya, Erzurum’a, kömür yurduna durmadan gidiyoruz. (…)
(…) Cumhuriyetin dış siyasada özenle güttüğü amaç arsıulusal barışı korumak ve güven içinde yaşamaktır. Komşularımızla dostluk ve eyi geçinme yolunda her gün biraz daha ilerlemekteyiz.”
(…) Yakın komşularımızla ve uzak devletlerle olan ilgilerimiz, genel olarak, normal ve dostçadır. Arsıulusal ilgilerin gerektirdiği bütün değetleri ve konuşmaları kıvançla kolaylaştırıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti arsıulusal ailenin, ancak faydalı, çalışkan ve iyi geçimli bir unsuru olmak amacındadır. Uluslar sosyetesinde ciddi barış ve elbirliği isteğiyle çalışıyoruz.”
Atatürk konuşmasının devamında Sovyetler Birliği, Afganistan, İran ile kurulan dostane ilişkilerin öneminden, “Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için” dört ülke ile kurulan Balkan Paktı’nın taşıdığı değerden, bunun, -II. Dünya Savaşı öncesinde- “Avrupa barışının başlıca temel taşlarından biri” olacağından söz eder.
İçinden geçmekte olduğumuz süreçte, ders ve örnek alınacak düşünceler, öngörüler bunlar. Tabii ders almak isteyene..
Hoş bulduk!
Alâettin BAHÇEKAPILI
Comments