top of page
  • Yazarın fotoğrafıHaberciGazete

Altan Erbulak, Cüneyt Türel, İmran Öktem, Yıldırım Çavlı



Bugün 1 Mayıs. Altan Erbulak, Cüneyt Türel, İmran Öktem ve Yıldırım Çavlı'nın ölüm yıldönümleri.

BRT Yayın Grubu olarak bu değerlerimizi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.


Altan Erbulak kimdir?




Altan Erbulak , 11 Kasım 1929’da Erzurum‘da doğdu. Babası Binbaşı olan Altan Erbulak’ın annesi, bir ev kadını,sevecen ve hoş görbir kız kardeşi ile birlikte, babasının atanması ile ilgili olarak,Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde geçti. İlk okulu hemen her yılını farklı okullarda okudu. Orta okulu Bakırköy orta okulunda bitirip,Işık Lisesi’ne yazdırıldı. Işık Lisesi’nde başarısız olup, Akademinin resim bölümüne kayıt oldu. Cemal Tollu atölyesinde beş yıl öğrenim görmüş ancak çeşidi sebepler nedeniyle Güzel Sanatlar Akademisini bitirmeden askere gitti onbaşı oldu. Erbulak, yarım bıraktığı okulunu çok sonraları, 1950’li yıllarda yeniden dönerek bitirmiştir.


Babası emekli olduktan sonra Bakırköy’de, Kartal Tepe Mahallesi Muhtarı oldu. Bakırköy’de otururlarken Münir Özkul, Sadri Alışık ve Altan Karındaş ile trende gidip gelirken skeçler oynar komiklikler yaparmış.


İlk karikatürleri 1943 yılında Akbaba mizah dergisinde yayımlanmış, çizim kariyeri 1947 de Hergün gazetesinde Karikatürist olarak profesyonelce devam etmiş Sonra Çocuk Haftası, Akbaba, Milliyet, Vatan, Akşam,Yeni Sabah gazeteleriyle Hafta, Yirminci Asır, Tef, Karikatür, 41 Buçuk, Dolmuş, Markopaşa, Taş, Doğan Kardeş, Pazar, Gırgır. Fırt ve Gümgüm gibi dergilerde devam etmiştir.


1946 ve 1989 yılları arasında ‘Taş Arabası’ ve ‘Altanca’ başlığı ile çeşitli dergilerde yazılar yazmıştır. Gazete ve dergilerde karikatür çizen Erbulak, ‘Kibar Hırsız’ ‘Cafer ile Hürmüz’ adlı çizgi romalarıyla ünlendi. Taş Arabası ve Yuki (Orhan Boran‘nın radyoda yarattığı Tipi) dergi olarak çizdi.


Sahneye ilk defa 1955 yılında cep Tiyatrosunda Bir Evlenme oyununda amatör olarak sahneye çıktı. Aynı yıl Altan Aşkın’la evlendi. Kızı (Altan) Ayşe Erbulak doğdu. 1957 yılında Haldun Dormen‘le tanıştı. Bir kereliğine Küçük Sahne’de Dormen Tiyatrosu‘nda Erol Günaydın ile “Teyzesi” adlı oyunda, kel bir uşak rolü oynadı ve bir daha tiyatrodan Kopamadı. Tiyatro haricinde karikatür dalında da başarılıydı.


1958 yılında ,”Yeni Sabah” Gazetesinde çalışırken , bir hafta boyunca Medrano Sirkinde palyaçoluk yaptı. Bir Başka Dünya adı altında Sirkteki günlerini Kaleme alıp, karikatürledi.


1962 yılında Dormen Tiyatrosunda “Ayı Masalı”adlı oyunda tanışarak Füsun Şahin’le 21 Şubat 1964 te ikinci evlliğini yaptı. Bu evliliğinden 20 Ekim 1975 te Seviç Erbulak doğdu.


1970 yılına kadar Dormen Tiyatrosunda profesyonel olarak çeşitli roller oynadı ve bu arada birçok oyun yönetti. Misafir olarak Münir Özkul tiyatrosun’da,1969’da İstanbul Devlet Opera Balesi’nde konuk oyuncu olarak Güngör Dilmen‘in baş yapıtlarından Midas’ın Kulakları’nda ‘Berber Başını’ oynadı.


Altan Erbulak, 1971-1979 yılları arasında Metin Serezli ile birlikte Kocamustafapaşa Çevre Tiyatrosu’nu kurdu. Altan Erbulak, Metin Serezli‘yle kurduğu Çevre Tiyatrosu’nda ‘Yüzsüz Zühtü’, ‘Deli Deli Kulakları Küpeli’ oyunlarını sahneledi. Tiyatro ve sinema oyunculuğunun yanı sıra,skeç yazarlığı ve şovmenlik de yaptı. Ünlü bir ikilinin o yıllarda Beyoğlu-Şişli dışında tiyatro açması ilk defa gerçekleşiyordu. Tiyatrosunu kapattıktan sonra 1980’lerden başlayarak çeşitli tiyatro topluluklarında oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Güldürü tiplemeleri ve taklit yeteneği ile 1961’de İlhan İskender, 1982’de İsmail Dümbüllü ödüllerini kazandı.




TRT Prodüktörü Alâettin Bahçekapılı-Sunucu Güner Ümit ve Altan Erbulak (1980'li yıllar-A.Bahçekapılı arşivinden)


BBC‘de televizyon eğitim kurslarına da katılan Erbulak, TRT için ‘Alıngan Gemisi’, ‘Deneme Televizyonu’ gibi programları hazırladı.


1982’de Egemen Bostancı‘nın teklifi üzerine “Yedi Kocalı Hürmüz”de Kekeme berberi oynadı. Son Baskın, Bana Gönül Bağlama, Yaman Gazeteci, Fosforlu Oyuna Gelmez, Güzel Bir Gün İçin, Yeşil Kurbağalar, Bülbül Yuvası gibi filmlerde rol aldı. Erbulak, gazetecilik ve tiyatroculuk alanında çeşitli ödüller de kazandı. Uzunca bir süre yalnız gazetecilik,karikatüristlik yaptıktan sonra Haldun Dormen‘in Pangaltı’daki tiyatrosunda Necati Cumalı‘nın “Her Evde Hır var”adlı oyununda görev aldı. Belli aralıklarla Maksim Gazinosunda şov yaptı.




İki kez daha tiyatro kurma girişiminde bulundu.Venüs Tiyatrosu’nda Erol Günaydın ile birlikte Bit Yeniği’ni adapte edip “Bit Yeniğimi?”adı altında oynadı.Bir de Aksaray Köşe Başı Tiyatrosu’nda “Fehim Paşa konağı”nı sahneye koydu,Yedi Bela Rasim adlı kabadayı rölünüde üstlendi.Fehim paşa rölünü Mete İnselel oynadı. Salon Çevre Tiyatrosu sahibi Hasan Zengin’e aitti.1986 yılında Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda çalışmaya başladı.”Yanımdaki Yatak “adlı oyun bir dram sayılırdı ve orada ilk kez ciddi,dramatik bir rol oynadığı için çok mutluydu.Seyirci ilk kez kendisine gülmüyordu. Anıları Nalıncı Keseri ya da Ben Bir yalancıyım adlı bir kitapta topladı.


1 Mayıs 1988 yılında Dünyalar adlı oyunu oynadıktan sonra ertesi gün çıkacağı Almanya turnesinin hazırlıklarını yaparken 59 yaşındayken masası başında fenalaşarak ani bir rahatsızlık sonucu aramızdan ayrıldı. Sahnede öldü diyebiliriz. Ölümünden sonra Kocamustafapaşa’daki Çevre Tiyatrosu’na, Altan Erbulak Tiyatrosu; ayrıca istanbul’da Eyüp Belediyesi tarafından da bu ilçe sınırlarında açılan yeni bir parka Altan Erbulak Parkı ismi verilmiştir.


Hadi Çaman Tiyatrosu’nda “Aziz Name”oyunu yönetti ve Dekorunu yaptı. Dormen Tiyatrosu’nda “Puntila ağa İle Uşağı Matti”dekorunu gerçekleştirmiştir. Çevre Tiyatrosu’nda Teknik ekiple çalışır,baş tekniksiyen Selahattin Ustayla dekorları bir fiil sabahlara kadar boyar çakardı.Tam bir teknoloji hastası idi en son çıkan çıhazları kendisine ve tiyatroya hemen alırdı. Eskilerin alaylı dedikleri bir oyuncu idi. Ama İsmail Dümbüllü, Muammer Karaca ve benzeri ustalarla, usta çırak ilişkisini, ölünceye kadar sürdü.


Uzunca bir süre,yani 1962 yılına kadar Yeşilçam‘da çok sayıda filmde rol aldı.Muhterem Nur en sevdiği film Oyuncusudur. Çitlenbik adlı birkaç bölümlük filmde yoksul, iyi yürekli köylü tiplemesiyle dikkati çekti. Feryat Filminde sonra 1960larda Filiz Akın‘la film çekti.Bir filminde Gönül Yazar‘la yatağa gireceği için sık sık yıkanır olmuştu. TV Çalışmalarını sıralamak mümkün değil. Çok sayıda program sundu. Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım bunlardan biri yanlızca. Ahmet Üstel‘in yazdığı parodilerde,özellikle Atılgan Ailesinde oynadı. Egemen Bostancı‘nın müzikalleri televizyonda gösterildi. Bunlardan en renklisi Sezen Aksu Aile Gazinosu idi. Yılbaşlarında skeçler yaptı. Televizyona tutkundu. Bilen Şöför Kazanıyor Halit Kıvançile birlikte uzun yıllar sundu. Bu programda moral hocası oluyordu, soruları Halit Kıvanç soruyordu.


Yıllar önce sinemalarda çok iş yapan Türkiye’de “Yavru ile Katip” adıyla tanınan ve 1970’li yıllarda sinemalarda yaygın olarak gösterilen İtalya yapımı bir film serisinde “Katip”karakterini Altan Erbulak seslendiriyordu. “Yavru” karakterinin Türkçe dublajını ise Erol Günaydın yapıyordu.


Evlilikleri : 1955 yılında Altan Aşkın’la evleniyor.1957 yılında Kızı (Altan)Ayşe Erbulak doğuyor 21 Şubat 1964 de Füsun Şahin’le ikinci evlliğini yaptı. Bir dönem eşinden boşandıktan sonra, Altan Erbulak ile yeniden evlendi. Bu evliliğinden 20 Ekim 1975 te Seviç Erbulak doğdu.


Ölümünden sonra adına, eşi Füsun Erbulak, kızları Ayşe ve Sevinç Erbulak tarafından, yılın başarılı oyuncusuna verilmek üzere “Altan Erbulak Ödülü” konuldu.


Ödülleri : Ekspres Altın Heykel 1969 Ekspres Altın Heykel 1970 Ekspres Altın Heykel-Yılın en iyi erkek tiyatro sanatçısı 1971 İsmail Dümbüllü 1982-1983 yılının en başarılı sanatçısı Gazeteciler Cemiyeti- Türk Spor yazarları Derneği Spor Yazılarında 25.Yıl 1971


Rol aldığı bazı tiyatro oyunları :


Dünyalar – Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu Yanımdaki Yatak – Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu Bit Yeniği mi – Dormen Tiyatrosu Her Evde Hır Var – Dormen Tiyatrosu Yedi Kocalı Hürmüz Kim Kime Dum Duma Nalınlar – Çevre Tiyatrosu Olur Böyle Vakalar – Çevre Tiyatrosu Işıklar Neden Karardı – Çevre Tiyatrosu Yüzsüz Zühtü – Çevre Tiyatrosu Midasın Kulakları – Devlet Tiyatrosu Fehim Paşa Konağı Aksaray Köşebaşı Tiyatrosu Ayı Masalı – Dormen Tiyatrosu Teyzesi – Dormen Tiyatrosu Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Birşey Oldu Sokak Kızı İrma Şahane Dul Bugün Git Yarın Gel Kamp 17 Cengiz Han’ın Bisikleti Benimle Oynar mısınız? Zafer Madalyası Oyuncakçı Dükkânı Son Baskın Güzel Bir Gün İçin


Rol aldığı bazı sinema filmleri :


1987 Güneşten De Sıcak 1987 Sarı Güneş 1987 Homodi 1984 Gülümseyen Dünya 1981 Deliler Koğuşu 1980 İbişo 1967 Bir Annenin Gözyaşları 1965 Bozuk Düzen 1965 Güzel Bir Gün İçin 1965 Bilen Kazanıyor 1963 İki Gemi Yanyana 1963 Barut Fıçısı 1963 Ölüm Pazarı 1963 Cici Can 1962 Fosforlu Oyuna Gelmez 1962 Yumurcak Faka Basmaz 1962 Bardaktaki Adam 1962 Geçti Buranın Pazarı 1962 Şeytan Bunun Neresinde 1961 Bülbül Yuvası 1961 Seni Benden Alamazlar 1961 Yaman Gazeteci 1960 Yeşil Kurbağalar 1959 Feryat 1958 Çitlenbik 1958 Bana Gönül Bağlama 1957 Gelin Ayşem


Cüneyt Türel kimdir?


Cüneyt Türel kimdir?


İstanbul'da 1942 yılında dünyaya gelen Türel, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldu.

Tiyatroya Yeşil Sahne ve Gençlik Tiyatrosu'nda başlayan Türel, aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Türk Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu'na katıldı.




Alâettin Bahçekapılı'nın objektifinden Cüneyt Türel


Türel, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun olduktan sonra, 1962 yılında Gülriz Sururi - Engin Cezzar Tiyatrosu'nda profesyonel oldu. Türel, daha sonra Lale Oraloğlu Tiyatrosu'nda çalıştı.


Cüneyt Türel, 1965 yılında ''Cimri'' oyunu ile 30 yıl boyunca çalışacağı Şehir Tiyatroları'na geçti. 1995 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan ayrılan ve Tiyatro İstanbul bünyesinde bir sezon ''Sanat'' adlı oyunu oynayan Türel, 1975 yılında Ajda Pekkan'ın ''Palavra palavra'' şarkısına düet yaptı.

1995 yılında Işıl Kasapoğlu ve Tilbe Saran ile birlikte Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nu kuran Türel, 2007 yılına kadar bu tiyatronun tüm oyunlarında oynadı.

Türel, 1979 yılından bu yana çeşitli sinema, televizyon ve seslendirme çalışmaları da yaptı.

1 Mayıs 2012'de vefat etti.


İmran Öktem kimdir?



Yargıç, Yargıtay başkanlarından (D. 1904, İstanbul – Ö. 1 Mayıs 1969, Ankara). İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirerek hu­kuk ve ticaret mahkemelerinde yargıç olarak çalıştı. 1949'da Yargıtay üyesi oldu ve 1952'de Yargıtay İkinci Başkanlığa se­çildi. 1966’da Yargıtay Başkanlığına seçildi.

Öktem, Yargıtay Başkanlığı sırasında, 7 Eylül 1967 tarihinde yeni Adli Yıl'ın açılışı nedeniyle yaptığı konuşmada, Nurcular hakkın­da söyledikleri ve “Tanrı’yı da insan yaratmıştır” sözleriyle dindar çevrelerden geniş tepkiler aldı. Konuşmasında şöyle söylemişti:

"Türkiye'de bir İslâm Devleti ve hilâfet rejimi kurmak, Türk Milleti'ni dini esaslara dayanan bir hu­kuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan mistik hezeyan halindeki bir avuç meczûb, ruh hastası veya dini, kazanç metaı hali­ne getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın en temiz varlığını, itikadını, imanını geçim vasıtası yapmış olan bezirganlar -o bezirganlar ki, dinin emrettiğini yerine getirmezler, yasak ettiklerini gizli gizli yaparlar ve fakat dindar görünürler- evet bunlar ve bir takım hurafeleri dini esaslar gibi göstermeye kalkan ve bu suretle halkı uyuşturan kökü dışarıdaki yurt düşmanları daima hüsrana uğrayacaklardır"

1 Mayıs 1969 günü öldüğünde, aynı çevreler tarafından cenaze namazının kı­lınmasına engel olunmak istendi. İmam cenaze namazını kıldırmak istemedi, hakkında soruşturma açıldı. Bu olayın yankılan ise daha önceki sözlerine gösterilen tepkiden daha geniş oldu. Yar­gıtay ve Danıştay ile birlikte İstanbul ve Ankara üniversiteleri öğretim üyeleri Ankara'da hükümete karşı bir protesto yürü­yüşü düzenledi. Öğrenciler ile halktan bir kısım insanların katıldığı yürüyüş Adalet Bakanlığı önünden başlatılarak Anıtkabir'de sona ermişti.

Cemaatten bazı kişilerin, “Allahsızın namazı kılınmaz” diyerek karşı çıkması üzerine imamlar cenaze namazını kıldırmamıştı. Orada bulunan İsmet İnönü’nün ısrarına rağmen namazı kıldıracak imam bulunamamış, bunun üzerine namazı, eski Adalet Bakanı Abdullah Pulat Gözübüyük’ün ağabeyi İzzet Gözübüyük kıldırmıştı. Bu arada “Bu adamın cenazesini Moskova’ya gönderin. Namazını Lenin kılsın” yazılı pankart taşıyan Ali Uyar adlı bir vatandaş ise yakalanmıştı. İmran Öktem’in tümü hukuk konularında sekiz kitabı vardır.



Yıldırım Çavlı kimdir?



(1944 - 1 Mayıs 1996),

Türk gazeteci, muhabir. Hürriyet Gazetesi muhabiriydi. İSKİ Skandalı haberiyle tanınır. Bu haberle 1993 Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü'nü aldı. Bir dönem Show TV'de Temiz Eller isimli programın yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptı.

1 Mayıs 1996 tarihinde kalp krizi sonucu vefat etti. Cenazesi Cağaloğlu'ndaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne getirilerek tören düzenlendi. Nuruosmaniye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.


105 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page